Offf yine geç kalmıştım.O Nemrut suratlı fakat ‘canım benim,hem bir ana hem bir baba’ olan öğretmenimiz gene basacaktı fırçayı..Fırça yediğim dert değil bari Gamze’nin önündeki karizmamı sarsmasaydı.Her iş günü yaptığım gibi Gamze’nin montunun yanına montumu astıktan sonra kapıyı çaldım.Bizim zamanımızda aşk bu kadar kolay değildi.Sevdiğimiz insana en fazla yaklaşmanın yolu buydu.Montunun yanına montunu asarsın.
Tak.Tak..
‘Giiiirr.’
‘Özür dilerim öğretmenim girebilirmiyim?’
‘Geç bakalım.’
‘Teşekkür ederim.’
En arka sıranın bir önündeki sol bölümdeki devremülküme yerleştikten sonra çantamdan ‘hayat bilgisi’ dersi için hazırladığım ödevi (Konu özetini) sıra bana gelince anlatıp arkasından arkadaşlarımın fuzuli yere sorduğu soruları cevaplamıştım.Gamze beni tınmıyordu zaten.Ama ben onu en temiz duygularımla sevmiştim.Sonuçta üç numara tıraşlı ve sinik birini o yaştaki hangi kız sevsin zaten.Gururumla oynanıyordu.Babama her seferinde ‘Amerikan tıraşı’ yaptıralım bari’ desemde sonuç aynıydı.Berber Faruk amca makinenin ucuna yerleştirdiği aparatla saçlarımı üç numara kesiyordu.Oysa ben bir ‘Aynalı Tahir’ bir ‘Yusuf Miroğlu’ en olmadı Çocuklar Duymasın’daki havuç olmak istiyordum.Burada gözünüzde kişiliksiz biri olarak algılanmak istemem fakat ne demiş ünlü yazarımız Emrah Serbes ‘Kişi en az 3 kişidir.Kendisi,olmak istediği ve ikisinin arasındaki..Ama en gerçekçisi üçüncüsüdür.’
Son iki dersin beden eğitimi olmasıyla birlikte herkes eşorfmanlarını giydi ve tek sıra haline geçmek üzere bahçyeye toplandı.Bu hafta Samet’ten önce davranıp yapacağımız futbol maçında ‘İlhan Mansız’ ben olmalıydım.Gün boyu sevdiceğimin Eren’le birbirine küçük pusulalar yazıp ders arasında kalem açma silgi isteme gibi bahanelerle kurdukları iletişim baya canımı sıkmıştı.Bu hafta İlhan Mansız ben olursam amorti olabilirdi.Her beden eğitimi dersinde yaptığımız okulun etrafındaki ü tur koşuyu tamamladıktan sonra sınıf liginin lisanslı topu mavi kames poşetinden çıkıyordu.’İlhan beniiiimmmm’ diye bütün şehrin duyabileceği düzeyde bağırdıktan sonra Eren gelip
-Noluyo olum İlhan benim.
+Geçen hafta sendin Eren.Her hafta İlhan sen oluyorsun.Hem sen Galatasaray’lısın.
-Olsun olum.İlhan milli takımında oyuncusu.İlhan benim işte siktir git.
+Doğru konuş la
-yazığh la bebeye.olum amuğa gorum bak.
+Siktir lan.Tamam İlhan sen ol ama bi şartla.
-Neymiş?
+Gamzeyle birbirinize gönderdiğiniz kağıtlarda ne yazdığını söylersen?
-Olum biz Gamze’yle sevgili olduk.
+Öğretmen duyarsa görürsün.
-Sen demezsen nerden duyacak ?
Haklıydı.O gün eve gidip akşam olmasını bekledim.Yatağıma girip yorganı kafama çekip hıçkıra hıçkıra ağladım.O hafta ‘İlhan’ Eren olmuştu.Beşiktaş’ta Samsunspor’a yenilmişti.Bense montumu 3-B şubesinin askısına asmaya başlamıştım.