En son hatırlanan başlangıç kavganın en son anı ve pes etme hali. Sus artık kadın ve bir daha adımı bile anma diyerek bitiriyor sözlerini ve kapıyı çarparken eline bakıyor. Elindeki hareketin yavaşladığını tekrarladığını görüyor. Kalp atışları artık o kadar sessiz değil kulaklarında seslerini duyabiliyorsun. Meğerse gerçekten atan bir kalp varmış içimde. Göz kapaklarım ağırlaşıyor sanki üzerlerinde oturan birileri var. Düşmek üzereyim ama dengeyi sağlıyorum. Yatağa uzanmam birkaç dakikamı alıyor gerçekten. Ve işte karanlık olmak istediğim yer burası değil hadi başka bir şehre gidelim. Bir bara oturalım eski bir görüntüsü olsun fazla kalabalık olmasa da insanların konuşmaları sakinleşmemi sağlar. Garson sakar bir çocuk birazdan biraları düşürmeye başlar sanırım. Bir 70 lik bira da ben alıyım çerez de olsun yanında. Benim biramı düşürmez umarım yudumlamak için gerçekten sabırsızlanıyorum. Birkaç güzel kız var ama gidip tanışmak için niyetim de yok seyretmek güzel gayet. Zaten kadınları uzaktan sevmesi daha güzel konuşmazsan yalan da duymazsın. Acıtmaz aşkları uzaktan hiç, benim olmadı kabullenişinin tam ortasında sadece düşlersin. Kadınlar beni tamamen alt edebilen tek varlık buna annem de dahil. Sevginin yeterli kalmadığı, onların her istediklerinin yapılması da yetmez. Bencilce bir davranış bu onlar için sadece sevemedim demeleri yeterli aslında. Ama bunu söylemek için bile yalvartırlar insanı. Neyse bu kadar kadınlardan bahsetmek yeter uzun bi konu olarak ele alınırlar daha sonra.