Sen duydun mu sustuklarımı? Sen duydun mu içimdeki çığlıkları? Sen duydun mu sana söylemek isteyipte içime attığım cümleleri? Sen duydun mu sana anlattıklarımı? Sen duydun mu hikayemizi? Sen duydun mu ‘seninki geliyo’ cümlelerini? Sen duydun mu kalbimin atışlarını? Sen duydun mu ağlarken ki yalvarışlarımı? Sen duydun mu kafamın içindeki fillerin sesini? Sen duydun mu sana seslenişimi? Sen duydun mu sana olan yalvarışlarımı? Duydun mu karnımdaki kargaların kanat çırpış seslerini? Duydun mu sana hayatım diyişimi? Sen duydun mu seni seviyorum kelimelerimi? Peki ya hissettin mi? Hissettin mi sana olan hislerimi? Hissettin mi acılarımı? Hissettin mi sevgimi? Hissettin mi sana olan bağlılığımı? Hissettin mi sana olan bakışlarımı? Hissettin mi kalbimi? Hissettin mi kalbimdeki kelebeklerin kanat çırpışlarını? Hissettin mi? Söyle hadi. Peki ya gördün mü? Gördün mü çırpınışlarımı? Gördün mü etrafında dolanışımı? Gördün mü bakışlarımı? Gördün mü göz yaşlarımı? Gördün mü sevgimi? Gördün mü arkandan koşuşumu? Ben söyliyim görmedin, duymadın, hissetmedin. Nedenide beni değil bir başkasını sevişin. Benim içimde sen, senin içinde o, onun içinde bir başkası.