Önemli olan nasıl ortaya çıktığı, ne zaman ortaya çıktığı veya kimlerle ortaya çıktığı değil onu nasıl günümüzdeki haline evrimleştirmemizdir fikrimce. En azından günümüzde tartışılmaya değer soru bu olması gerekli. İçeriğini, sorularını, konularını nasıl bu kadar genişletebildik? Pek ünlü felsefe kitapları ve canlı ve cansız diğer kaynaklar tarafından artık konuşulması,tartışılması bir kenara bırakılmış “sorunsallar”ın halen daha günümüzde tartışılıyormuş gibi gösterilmesinin sebebinin yeni, güncel, daha tamamlanmamış soru ve sorunlardan haberdar olmamaları olmadığını düşünüyorum.
İçerik olarak ele alındığı zaman bir çok filozofun kendi eserlerinde kendini ifade etme çabasını onları açıklamaya ve yorumlamaya girişmiş diğer yazarlarda zerresini görememek, nesilden nesile, çağdan çağa “aktarılmaya” çalışılan bir öğreti olarak felsefeyi yüzeyselliğe itmekte. Konu başlığından sapmadan konuşacak olursam, felsefenin katkılarını, sağladığı kapsamlı düşünce yetisini tekrarlamaya ve fonksiyonelliğini göstermeye gerek yok sanırım artık. Ama bu katkıyı kullanma hevesinin herkeste olabileceği gerçeği zaman zaman dezavantaj olabilmekte. Nitekim neredeyse her filozofun destekçileri, devamcıları açıktan veya gizli olarak canlı tutmaya çalıştığı herhangi bir felsefeyi deforme etmeyi onun doğasını bozmaya kadar götürebilmiştir. Buradaki özne insan olduğundan ve doğasına baktığımız zaman burada aykırı bir şey göremeyeceğimiz için bu yazı bir önerme değil sadece isyan niteliğindedir.