buradasın işte;
yanımda, buracıkta, bütün gözümü kaplıyorsun, çıplak bacağında, saatlerdir oturduğun sandalyenin izi… kızgınım sandalyeye, acımasızca uyuşturuyor çelimsiz etini,
ellerin yazmaktan buruşmuş, dudakların susmaktan, öpüp düzeltmeliyim ellerini, henüz yazılmamış beyaz bir kağıt gibi, yeni ütülü bir gömlek gibi, öpüp düzeltmeliyim… su olasım geliyor sonra,
su olup, dudaklarına dökülesim, ne kadar hürsün susarken, bir o kadar da anlamlar silsilesi, bakıp, durup, çözmeliyim içinden geçen kelimeleri, cümleler çıkarmalıyım duruşundan, harflerinin en güzellerini seçmeliyim… masada duran, masayla bütün bir resim oluyorsun,
gözlerinde yürüdükçe zaman, sana bakıp, resmini çizen bir ressam gibi yazıyorum, bedenin de ki, bütün çıkıntı ve girintileri, örttüklerini de görüyorum, gözüme bıraktıklarının içindekileri de, bilmemi istediğinden fazlasıyla çıplaksın karşım da, sana dokunuyorum, hissetmiyorsun… hissetmedin
hissetmeyeceksin,
ne güzel sevdim seni;
eksiltmedim incitmedim… |
Yusuf Sinan Berber |