Güneşe selametle bakan elvedalarımı bitirdim ve bir yığın gidiş koydum kafama, kafesi kendinden ayrık; uçtuğum kuş olurken, gövdesi kendinden bihaber kanatlarına sordum hayatın, benden önce uçmak ona yaraştı mı hiç diye…
Şaşıp kaldı. Çeşminazlı burçak savrulurken aşka, ben, giderli ten yollarının üzerli kokan duvarlarını katık ettim masallarımda.
Cama vurdum, yapıştım ve bir acı koptu kanatlarımdan.
Dilara AKSOY