Dilinde ahmet kaya şarkısı, cebinde içilmeyi bekleyen rakısı ve elinde yeni yaktığı tekel sigarası ile yürüyordu adam. Yürümeyi seviyordu, sigarayı ve rakıyı da ve Ahmet Kaya’yı da tabii.
Son zamanlarda yürüyecek pek bir yer kalmamıştı şehirde, kaçak sigara ve sahte rakı satışının önüne geçilemiyordu, Ahmet Kaya şarkılarını da başkaları söylemeye başlamıştı zaten. Güzel söyleyemiyorlardı.
Hiçbiri eski tadını veremiyordu, boktandı hayat. Üstüne çok geliyorlardı adamın. Kendisine ait olduğunu hissettiği başka hiçbir şeyi yoktu. Bunlar da elinden alınıyordu yavaş yavaş. Küfretmedi. Değişime bu kadar çabuk adapte olan insanları anlamaya çalıştı, anlayamadı, anlayamazdı. Boş verdi.
Yol bitti,
sigara bitti,
rakı bitti,
şarkı bitti,
adam uyudu.