Teknenin bir ucunda masmavi derinliğin içinde bir kadına rastlarsanız eğer; denizkızı olabileceği ihtimalleri üzerine yoğunlaşın.. Zira denizkızları sadece mitolojik öyküler değildir. Belki de bu yüzden adı denizdir. Derin bir boşluk içinde sadece senin görebildiğin yerdedir. Siz siz olun ki bir denizkızı gördüğünüzde bir başkasına göstermeye çalışmayın.. Sizin denizkızınız size saklı kalsın, mana yok oldukça bu Denizkızı da bir mitolojiye dönmüştür.
HERKESİN BİR HİKAYESİ VE DENİZKIZI VARDIR !
Akşam çöküyor.. Deniz kenarında bir Deniz’in yanında buldum kendimi. Derdimi anlatabileceğim iki duble rakı, az beyaz peynir, iki dilim kavun, birkaç çatal haydari.. Deniz dalgalarıyla üstüme üstüme geliyor. Üstelik kızı da yanımda.. Aslında mitolojik biraz anti-realist.. Diğerlerinden farklı. Çünkü anti-realist.. Benim hikayem. Konuk olmak isteyen zihnimden geçip masaya oturuyor. Zihnimi biraz fazla meşgul ettiğinde ise kalkıp kaçıyor. Bir daha dönmek istemiyor, istese de ben davet etmiyorum. 2015 yazının son yazı’ydı.. Eylül falan gelmiş biraz kapşonlu biraz hırka getirmiş geceler için.. Gündüzler hala sarımsı. saat 4’e doğru çekiyor kendini deniz, gidemiyorsun derinliğine.. eh biraz da korku var tabii.. Hiçbirimiz bir diğerimiz kadar yüzme bilmiyoruz. Deniz aynı deniz; derinliği değişiyor. Hepimizin çene altına gelen yerde bir ölü kokusu sarıyor yanımızı.. Bakıyoruz boyunu aşmamış ama onun için deniz çizmeyi aşana kadarmış. Hiç bilmeden gidiyoruz. Acaba en son hangimiz kalacak diye Deniz’de.. Geri dönmeyi düşünenlerimiz oldu, beni takip ettiler.. Biz hala onlarla Deniz’in kıyısında deniz üzerine konuşuyoruz. Kimseye gir ya da girme de diyemiyoruz. Herkesin ”derin boşluğu”kendine.. Kimine çizmeye kadar kimine 4 boy aşınca..
DENİZKIZI BİTİŞİK YAZILIR AYRILMAZ BİR EFSANEDİR !
Geri döndüğümüzde akşam çökmüştü haliyle, biraz aydınlık olsun diye bolca ateş yaktık içimizden alevlendirerek..
– Hüseyin ustaaa !
+Söyle abimmm ..
-Pişmedi mi şu etler yahu, Deniz tuzlu acıktırdı, üstelik midemizi bulandırdı. Çok kaldık.
+Patlamayın çocuklar zamanında biz daha fazla kaldık… Herşeye rağmen tat aldık, keyif aldık.. Yarıda kaldık, bir daha olamadık. Deniz’e küsülür mü? Sakın ha ! Uçsuz bucaksız bir matem o.. Mide bulanıklığı sadece yorgunluktan, zamanla geçecek ve masmavi kalacaksınız.
-Abi haklısın hakl…
+Alın bakalım çıktı etler soğutmadan götürün.. Meze olanları şimdi atıyorum.
-Bunun meze kısmı da mı var?
+En güzel yeridir meze için ayrılanları, biraz daha iyi dinlendirilmiştir. Hem daha iyi almıştır ”Deniz kokusunu”
-İyiki usta demişiz sana.. Hadi sen de buyur, ne köz kaldıysa artık kendi kendine kalsın mezelikler.. hem onların da dertleri vardır.. Biri yakar diğeri yanar..
+Deniz gibi… vur vur vur…
BENİ O HİKAYEDE; O KAYALIKTA BEKLE DENİZKIZI !
Ay ışığı vakti gelmişti. İsyanlar yerini Deniz’in durgunluğuna bıraktığı vakit köz sönmüş, etler yanmış, muhabbet kararmıştı. Gece gibi.. Bir ay ışığı belirdi Deniz’in üzerinde.. Deniz yansıtmak içinmiydi? Hiç mi olmamıştı acaba? Yok yok yine fazla kaçırdık sanırım. Deniz vardı. Ütopya da olsa bir deniz ve onun bir kızı vardı. Herkesin kendine aitti, gösterdikçe yok oldu ama bir deniz kızı vardı. Sahil boyunca güzel bir yürüyüş yapılabilinirdi sahilden limana, az ötedeki sahiden kayalıklara.. Belki bir denizkızı vardı oracıkta.. Deniz’in kucağında, kayalıkların yanağında..
EFSANELER ASLINDA SADECE BİZE ÖZELDİR ..
-Seni bulacağımı biliyordum..
+Göreceğini diyecektin herhalde.
-Neden arkamı dönene kadarsın?
+……
-Ben, ben değiştim biliyorum..Sanki başka bir adammışım gibi geliyor bazen Beni böyle sev istiyorum. Biraz bencilce biliyorum. Ama n’apayım ben seni hala çok seviyorum. Bozulan şeyleri değiştirmek değil de ben yeniden başlamak istiyorum. Biliyorum, gözlerine bakınca hala birçok cümleyi toparlayamayacağım. Birbirine girecek hepsi.. Yanaklarım kızaracak.
Sensiz öyle dağıldım ki bi fırtına kopmuş da alabora olmuş gibiyim. Neyse fazla konuştum biliyorum. Seni almaya geliyorum. Nasıl özlediğimi anlatamam başka türlü. (alıntı ”Ben de Özledim” )
+………..
-Evet evet.. İnsanın kendiyle konuşması güzeldir. yani bir denizkızıyla..
+…….
-Ben çadıra döneyim.. Deniz de durulduğu halde.. Söylenecek bir şey kalmadı, söylemeseydim gitmene izin vermezdim. Şimdi sen de diğer efsaneler gibi denizin dibinde yaşamaya devam et denizkızı..
Herkesin bir denizkızı vardır.. DENİZKIZI’na…
28.05.2016
Kutay Yücelen