Din neden var ki?
Din nedir?
Bu soruların cevabını bulmak için kutsal kitaplara bakarsak, tanrının tanımlarına bakıp direk din şudur diyebilmek uzun bir süre alacaktır.
Tanrı neden direk bir anayasa kitabı gibi maddeler halinde indirmemiş kitaplarını.
Din anlaşılmadan yaşanabilir mi?
Ne yaparsak din olur?
Bunları anlamak için kuran okuyan insanlar kafa yoruyor, tartışıyor hatta birbirini incitiyor.
Tartışma konuları ibadetler, ritueller, kelimeler.
Tamam bunları hallettiğimizde ortaya ne çıkacak. Final de ne var ? 60-70 yıllık insan hayatında tartışma konularını bitirme yaşınız kaç olacak ?
Ne kadar daha tartisicaksiniz ?
Din şirki ortadan kaldırmak için varsa ki şirk en büyük zulümse, siz bunları tartışarak hangi zülmu ortadan kaldırıyorsunuz ?
Sirk için aracılar devreye sokmak gibi basit tanım ile tüme varım yapılırsa, şirk; tum insanların rahat, refah, huzur içinde yaşayamaması denebilir. Hedefe şimdi bu kelimeleri alabilir miyiz. Bugün insanlık için hangi soruna parmak bastın, dillendirdin, çözüm arayışına girip kafa patlattın. Tanrınız sizden neyi tartışmanızı istiyor?
Gerçek Tanrıya ulaşabildik mi ? Hala müşrik miyiz?
3 comments
mesele kendi özünde kalptedir.
onun bunun şunun tartışması ya da sorulardan ibaret değil aksine mutmain olmuş bir kalp zaten cevapları çoktan vermiş demektir.
o açıdan sorun yok yani.
Allah birdir ve HZ.Muhammed O’nun kulu ve elçisidir diyebildiğin anda müşriklikten beraat etmişsindir.
rahat olmak lazım.
İnsanın başına gelenleri sindirebilmesi ve düzen için.
Benim için din araçtır.
Birçok dini insana bakarsan, evet.
İtaat edersen.
Finalde ölüm var.
Muhtemel ölene kadar konuşacaklar.
Yani ölecek yaşlarından şu anki yaşlarını çıkartmak gerek.
Hayır, kaldırılsa bu yüzyıllar önce kaldırılabilirdi. Neden yüzyıllar önce dersen, o zaman kutsal kitaplar anayasa görüyordu devlet erkanında.
Tanrısı olanlara sormak gerek.
Diğer iki soruyu da.
“büyüye inanmazsan onu asla bulamazsın” diyordu bir kişi… bu yüzden ben de diyorum ki; inanmak, güvenmekle başlar. din bana göre dogmatik değildir, dini dogmalar olarak önümüze sunanlar, dini ticari bir müessese olarak kulananlardır. din ve yaratıcı husunda görüşlerimi kısaca şöyle toparlamak isterim; din, inanç, iman… bunların bütünü, yaratıcıyı aramanın, sorgulamanın ta kendisidir. yaratıcıyı zihnen asla kavrayamayacağımızı anlamak, ona inanmanın başlangıcıdır… ve son olarak da şunun kanaatindeyin; en dindarımız, en imanlımız bile, yaratıcısının suretini büyük bir hınçla merak eder… inançsız yaşanamaz demiyorum, yaşanır. ama samimiyetle söylüyorum ki, insan yaratılıştan ya da varoluştan -evrimsel sürece göre- kendinden büyük bir kavrama ihtiyaç duymaktadır. yoksa yaşamak, bir süre sonra çekilmez bir hal alıyor. sorduğun sorulara bir soru da ben ekleyeyim tam olsun… herkes gerçek islam/din bu değil diyor. peki, “gerçek islam ne?”