Bence düşünmek bir anlamda düş kurmaktır. O yüzden düşleri olmalıdır bir insanın her şeyi olmuşçasına düşlemek. Sermek gerekir bilince düşleri dokunmak, koklamak ve hissetmek gerekir. Peki biz düşlerimizi nerede kaybettik? Ne zaman istediğimize ulaşır hale geldik. Bizim yerimize düş kuranlar oldu. O zaman giderek uzaklaştık düş-üncelerden başkasının düşleri daha cazip gelmeye başladı. Düşünce düş-üncelerden başka düşlerin esiri olduk. Biz etrafımızdaki görsel şölene katılıp zihnin parmaklıkları ardında çürüdük. Gece karanlıkları hatırlatır bazen düşlemeyi bir hüzün kaplar görsel şölenleri düşler yapışır yakamıza ben buradayım diyerek. Bir perde aralanır o sırada zihnimizdeki sahnede düşler düşmekteler. Geriye kalan karanlık geriye kalan boşlukta kaybolan hiçlikler. Hiç olmakla öğreniyor insan birçok şeyi bir şeyin var olması için yok olması gerekir. İnsanoğlu hiçliğe yolcudur. Düşlemeye muktedir bir insan hiçliğe gebedir. O yüzden her insanın bir düşü olması lazım bir müzik kutusu gibi 0, düşleri yakalayıp çevirip bırakarak kendi düşlerinin melodisini duyması gerekir. Düşlerin viraneye dönüşmediği bir bahçede kendi melodimizi duymamız dileğiyle.