Kimse insan ölümünü meşrulaştırmaya kalkmasın. Eğer kalkarsa en hafif tabiri ile ‘şerefsiz’ dir. Bu anlamda bu topraklarda yaşayan her insan kardeştir.Devamı yok, çünkü kardeşten önce insanız. Ortak paydalarımız var; aynı gökyüzünde; beklentilerimiz, zaferlerimiz, umduklarımızın insanca karşılık bulabilmesi yatıyor. Uyanabilme.. İnsansan karşındakinin her şekilde ” ideolojisini” empati yaparak kabul görmesi, demokrasidir! Evet inanıyoruz; huzur maneviyatımızdır.İnancımız gereği; insan eşref-i mahlıukattır. Zaten amaç insanı,insani değerleri korumaktır; Demokrasi de. Biz biz yapan sevgidir. Seversen, herşeyi kanıksarsın; insanın karşılık bulabilmesi, insaniyet namına. Öfke katmanı aramıza sokulup, muhakeme yeteneğimiz gidiyor, belki de gitmiştir. Gerçekten şucu-bucu olmak değildir asolan; düşüncelerimizin, değerli bireyler statüsüne çıkmasıdır; kurtuluş. İşte o zaman gerçekten hiçbir çarpıklık olmaz. Kanın, gözyaşının hiçbir siyasi etkeni olmadığı sürece vatan bölünmezdir.Dimağlarımız keskin. Serden geçmemesi lazım. Lazım olan barıştır. Sevgi, basite indirgendi, kardeşlik zaten ağızlarda yok hükmüne sokuldu, gayet klişeleşti. İçe dönük, insani eşitlik ve statü farkı gözetmeksizin, sınırsız bütünlüktür; uzlaşmacı insaniyettir; yürüyen iskelet..
Bu gün ölen insanlarımızı, hangi siyaset, hangi ideoloji getirecek? Geri değil, sevdiklerine..
Kalbin, ölümü çeşitlendiriyor mu? Bedenin sana yük olmuş..