Bu sözlerin üzerine Ece oturduğu sandalyeden kalktı. Belli ki gidecekti gitmeden önce son kez gözlerimin içine bakıyordu. Bu onu son görüşüm olacaktı.
“Hoşcakal Mahir.”
Ve işte gidiyordu her şeyi arkasında bırakmış hızla gidiyordu. Acaba gitmek mi daha zordu yoksa geride kalmak mı? Peki ya ben giden miydim bu hikayede yoksa geride kalan mı? Bilmiyordum, hiç bir şey bilmiyordum o an için tek istediğim şey inanmaktı sadece mekanda çalan şarkının tüm sözlerine inanmak.
“Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak.
İkimizin de saçları ak öyle durup bakışıcağız.
Belki bir deniz kenarında el ele maziyi konuşacağız.
Benim içimde yanar ateş var Sevgilim ne zaman buluşacağız?
Belki bir gemi güvertesinde sen beni unutmuş, kalbin kupkuru,
Benim gönlümde hala o arzu Sevgilim ne zaman KAVUŞACAĞIZ?”
YAKINDA TÜM KİTAP