Düne dair ne çok şey yitirmişiz. Dün tüm geride kalanların evidir. İlerleyiş bizi geride kalmaya mahkum eder. Ancak ya geride kalan bizsek ve bizi bırakmışlarsa karanlık ve tükenmeye mahkum geçmişte o zaman ne yaparız? Cevap basit hiçbir şey… Belki de asıl mesele budur hiçbir şey yapmadığımız için an’dan atılmışızdır. Çabalamayana şimdi yok. Hayır ne yazık ki bu öyle motivasyon niyetli bir yazı değil birazcık fikir kalabalığı sadece. Ben de geçmişten biriyim nenemin ruhunu taşıyorum. Ne yazık ki bir ruh çağırma seansında beni gafil avlamadı doğduğumdan beri üzerimde. Geçmişe bağlıyım demek şu günlerde sizi sığ yapar. Modernleşiyoruz yahu çağdaşız. Bunlar yolumuzun aynası ancak bizi biz yapan şeylerden vaz geçmek ya da çamur at izi kalsınlarla çağdaşsak ne acı. Geçmişe değer verdiğimi söylemiştim çünkü bu beni olduğum kişi yapıyor. Klasik replik ben kimim sorusunun cevabını geçmiş olmadan verebilmek neredeyse imkansız. Benim sorunumsa geçmişe bağlılığımın bugünümden ağır basması. Andan kopuyorum çoğu zaman kendimi bir hatıranın eşiğinde buluyorum. Geçmişte sıkışıyorum bir nevi. Var oluyorum bugünü dünden takip ediyorum. Çoğu zaman acı veriyor çünkü mutluluğu hatırlamak acıyı hatırlamaktan daha zor. Anlamıyorum insanlar neden geçmişten kopuşu modernleşmek olarak algılıyor acısıyla tatlısıyla ben bir geçmiş hayranıyım, ya siz?