Söz vücut bulur derler. Kendini gerçekleştiren kehanetten bahsederler. Bu kahinlerin bir kısmı roman yazarı. Ve onların akıllarına gelen, seneler sonra bizim başımıza geliyor. Geleceği tahmin eden romanların dünyasında kısa bir yolculuğa ne dersiniz?
Bu videoyu 2016’nın son haftasında hazırladım ve yeni yılın ilk gününde -her zaman olduğu gibi Pazar sabahı- yayına vermek üzere 30 Aralık 2016’da kanalıma yükledim. Ancak 2017’nin daha ilk dakikalarında gelen çok acı haberler nedeniyle yayına verip vermemek arasında kararsız kaldım. İnsanların öldürülmesine hiçbir zaman kayıtsız kalamayız. Alışamayız. Eğer alışırsak insanlığımız da ölmeye başlar. Çok üzülerek görüyorum ki bu tür eylemlerin amacı olan korku içimizde yayılmaya başladıkça bir nefret söylemine dönüşmeye başlıyor. Twitter, Facebook gibi sosyal medya mecralarında bu söylem köpürüyor. Oysa geride kalan her insanın bir sorumluluğu var. Benim sizlere karşı hissettiğim sorumluluk söylemlerimle eylemlerimin uyum içinde olması. Eğer “zinciri kırmayın” diyorsam kendim de kırmamalıyım. O yüzden bu videoyu “bugün” yayına vermem gerektiğine karar verdim. Ancak videonun bir özelliği daha var. Bugüne kadar yayınladığım 213 video arasında ilk kez bir markanın desteğiyle çalıştım. Dolayısıyla yayın kararının sorumluluğu sadece bana ait değil. O yüzden bu düşüncelerimi onlara da açtım. Tıpkı videonun içeriği konusunda hiçbir müdahalede bulunmadıkları gibi yayını konusunda da kararı bana bıraktılar. Videonun sonunda bu olaylardan önce kaydedilmiş olan konuşmamda söylediklerimi bir de yazılı olarak kayda geçirmek istiyorum. “Hayatınız nasıl gidiyor? Bu yılla ilgili kehanetleriniz, beklentileriniz ne? Bu soruya vereceğiniz cevabı seçmek sizin elinizde. Bazılarınız bu soruya iyi, bazılarınız kötü diyeceksiniz. “Hayat çok zor. O yüzden bu yıldan beklentim çok daha kolay geçmesi” diye düşüneceksiniz. Bunu yapmayın! Hayatın değişmesini beklemeyin. Çünkü o zaten değişiyor. Siz de değişin. Aynı kalmayın. Aynı olmayın. Bunu nasıl yapacağınızı da yorumlarınızla paylaşın.” Son sözüm: “Ya sevgiyi çoğaltacağız ya da kendi karanlığımızda kaybolacağız.”