Çocuk korkusuz, ilerliyor emin adım
Kalbi ona meydan okur kayar soguk kaldırım
Cesaret mi bu duygu?
Yoksa gezegene hapsolmuş bedenlerin çaresizlik sendromu?
Sonunda bir ekmeğe uzanır eli
Utanmıştır ve pişman olur bir hayli
Ama dönüşe ne hacet
Ardından bir gürültü,nereye dönse vahşet!
Ben miyim bu bendeki ben,
Yoksa başkasina mı ait ruhumu taşıyan beden?
Haykır gökyüzüne ve evlat edinsin seni
Bu kimin güneşi ki bir tek seni sevmedi?
Çocuksun sen,çocuk ki tüm çicekler senin;
Tutmaya layık görmez oysa nasırla suslenmis elin
Benim kaderim yalnizlik,
Yalnızlık benim doğuşum.
Bir sokak köşesinde,sahipsiz bulunmuşum.
Gökyüzünün çocukları birer birer toprakla buluştu,
Hangi çocuk nerede nasıl özgürlüğe koştu?
Kimse bilmez ama bu hakiki istektir
Her birinin amacı acı çekmeden ölmektir
Şimdi anlat gökyüzü; gözyaşını gizlemekle hallolur mu bu işler?
Kimin gönlü bu göz yaşıyla bir kez olsun ah eder?
Kimsesizim dedim de yakınlarım da vardır;
Mesela kaldırım köşeleri hayli yumuşak yataktır.
Ben şanssız çirkin cocuk,
Ben kirli çelimsiz vucut,
Ölümle yaşam arasında yoktur çaresizlere geçit.
Ölmeyi bekliyorum, bıraktım umutları
Hangi umut doldurdu yapışmış aç karınları?
Ve ben gezegenin mahkumu,
Şehrin edepsiz lanet mağduru,
Kimse tanımaz ama illa ki edepsizim
Tok karınların cocuklarina ben en kotu ornegim
Hayrunnisa YAZICI