Kendimi salıyorum yalnızlık toprağımdan, suyumu veren keşkelerimin kabul etmediğim için hırçınlaşan zamanlarından taşırıyorum içlenmişliklerimi; kendimi çiziyorum sütsüz kaygılarımla ve dolup taşıyorum ısmarlanmış yasaklarımda.
Zahmetsiz mevsimler değişiyor nazenin ölüşlerinde sorgularımın, akıp birikiyorum her defasında coşkun sürprizlerinde mimlenen yakamozların, gökyüzüne sıçratıyorum çiğnenen umutlarımın laf atan kangren olmuş izinlerine kendimi saldığım gölge savaşlarımı.
Hep bir izinsiz gösteri, hep bir beraberce kendisine bir günah gibi kalan korku ritüelleri… Kendimi kendime yasaklıyorum şimdi, kafadan ihtimaller saçan ihtiyaç mutluluğumda kasvetsiz zehirler yoluyorum. Neden, nedene gerek bazen.
Görüşürüz, tamam yaşanmamışlığım; kendimi karışık harflerde bile senden itemiyorum…
Dilara AKSOY