Her yanımız şikayet eden insanlarla doludur.
Bakınız; muhakkak çoğunluk, yaptığı iyiliğin karşılık bulmadığından şikayet eder ve “bundan sonra” ile başlayan cümleler kurar.
Kendisine göre o, bunu hak etmemiştir ve insanlar da iyiliği hak etmez oluvermiştir. Eline “Ne kadar ekmek o kadar köfte” kalkanını alarak, kendini bu tür haksızlıklardan korumalıdır. Kötü olan kazanıyordur!
Ama sorsanız, tabii ki kimse iyiliği karşılık bekleyerek yapmaz, ama nankörlüğe gelemediğindendir tepkisi.
Oysa,
salt “iyi” için uğraş verdiğimizi düşünsek?
Yaptıklarımızın insanlar üstü bir amacı olsa?
Böylece insanlardan teşekkür beklemez ve sahiden, bir hesaptan uzak durarak “gerçek iyi” olmaz mıydık?
Eylemlerimizi dünyevi dengelere hizmetten, biraz daha rahat etmekten, toplum tarafından iyi anılmaktan uzak, insanlar üstü bir amaca bağlarsak, iç huzurumuza hizmet etmiş oluruz.
Böylesi daha dürüstçedir üstelik .