Benim insanlarım var tanıdığım ve tanımadığım binlerce hayat var.
Türkiye’nin en zengini sevilen sayılan kişiler, en alt tabakadan olan insanlar, güzelinden, çirkinine kadar vs. Çok eskilerden ve modern zamanlardan o kadar çok insan tanıyorum ki hepsini iyi kotu demeden benimsiyorum. Hepsine ayrı ayrı değer veriyorum acısını mutluluğunu paylaşıyorum. Hepsini misafir ediyorum hepsiyle oturup dertleşiyorum… Çoğu zaman yoğun oluyorum bazen de unutuyorum onları o zaman bana kırılıyorlar mı bilmiyorum… Soramıyorum da onlara. Onlara gittiğim de öyle sarıp sarmalıyorlar ki beni utanıyorum koyduğum mesafeye. Sonra bende unutuyorum yani unutturuyorlar sanki hep onların yanındaymışım gibi hissettirdikleri için memnun kalıyorum bu iyi niyetli, hoş görüşlü tavırları karşılığında. Bazen o kadar çok konuşuyoruz ki bıkmıyoruz birbirimizden laf lafı açıyor bu muhabbet baya bir uzun sürüyor…
Bunu söylemeden edemeyeceğim bazılarını sevemiyorum hoşlanamıyorum ne kadar denesem de, anlatsın dinleyeyim konuşalım istiyorum ama sevemiyorum bu düşüncemi o da anlayıp beni pek istemiyor sanırım karşılıklı hissediyoruz ve bunu anlayışla karşılıyoruz…
Birde daha tanımadıklarım var onları tanımak onlar sayesinde başka kişileri de tanımak istiyorum.
Sonuçta hepsini ayni zamanda tanıyamam yavaş yavaş daha fazla insanlar tanıyacağım ve bu güzel sohbetlere devam edeceğim.
Benim yaratmadığım insanlar olabilirler ama onları üretenler kadar onlara değer verip onların yaşamlarının bir parçası olmayı onları canlandırmayı çok seviyorum ve bunu başarabildiğimi düşünüyorum.
Kitaptaki rolleri ne olursa olsun dünyanın en güzel insanları onlar neden mi çünkü ben öyle hissediyorum…