Sana iyi bitmeler.Ne güzelde bitmişsin öyle bende.Yazmak istiyorum ama yazamıyorum dedikçe dedikçe yazamaz hale gelmişim.Kelimeler nerede hani?Çok güzel kelimeler uydurabilirim aslında.Daha doğrusu çok güzel kelimeler seçip,hayatını çok güzel cümlelerle tamamlayabilirim.2 Ağustos’tan sonrasında varmışsın gibi.Bunu yaparsam eğer,seni hala yazabilirim.Ama bunu yapmassam 2 Ağustos günü çoktan gelmişte geçmiş bile.Şunu farzet:2 Ağustos’tan sonrasını hep yazdım ve gün oldu 25 Haziran 2014.Bugün ne yapıyor olurduk,ben söyleyeyim hemen.Bugün seni alıp mezun olamadığın okulumuzun mezuniyet balosuna götürürdük.Sen yine hastasın ama,tam iyileşmedin…Fazla kalmıyacaz,tadımlık olacak her şey.Hayatın gibi tadımlık! Az.Kısa.Sen varken de hayalini kurduğumuz ziyareti,sen yokkende kuruyorum ben.Gördüğün gibi seni de katıyorum.Bu sefer ki çok farklı ama…O zaman sen vardın.Şimdi öyle imkansız bir hayal ki bir iki hafta sonra birlikte olmak.Yani atan kalplerle birlikte olmak imkansız.Sen varken kurduğumuz hayaller,hiç imkansız gelmiyordu aslında.Yani ne vardı?Sen iyileşecektin,iyileşmesende olurdu..Biraz toparlayınca kendini okula,arkadaşlarımıza gidecektik.Sana imkansız mı geliyordu bu hayal?Valla şuan çok imkansız.Mezuniyet için aradılar bugün,gelecek misin diye.Gitmek istiyordum ama gitmiyeceğim.Mezuniyet hayalimiz değildi ama olsun.Sen hayallerinle gittin…Bende senin yüzünden hayalimizle gideceğim.
9 Haziran 2014
–Başıda değil,sonuda değil.Öyle önüme gelen sayfayı aldım ve yazdım.Belki en başından,en sonuna kadar yazarım buraya.Arkadaşım daha doğrusu dostum ya da ne denirse değerlim,kıymetlim..ne olduğunu anlayamadan kanser tehşisi konuldu ve gitti.Gittikten sonra karalamalar çıktı ortaya.Bu da onlardan işte.–