TANIŞMA
İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı, bahçe kapısından girerken, karakol nöbetçisi durdurdu. Kimi aradınız, diye sordu.
Doruk,
-kimseyi aramadım!
-göreve başlamaya geldim.
Karakolun yeni komutanıyım deyince, nöbetçi önce kendine çeki düzen verdi, sonra elindeki valizi almak izin uzandı.
Doruk gülümsedi, vermedi valizi.
Ve o gün prensip edindi, kendi özel işini asla askere yaptırmayacaktı. Sonra “Kurt’a sormuşlar boynun niye kalındiye, kurt kendi işimi kendim yaptığım için demiş” atasözü döküldü dudaklarından.
Sen nöbetini tut ben çıkarım yukarı dedi ve iki katlı binanın ahşap merdiveninden heyecanla basamakları tek tek çıktı.
Girişe göre, sağ taraftaki ilk oda kapısı üstünde; Merkez J. Karakolu Komutanı, Sol tarafta ise, İlçe J. Bölük. Komutanı yazıyordu.
Her iki kapı da kapalıydı.
Kapıya vurup içeri girdi. İçeride bir Uzman J. Çvş, daktilonun başında bir şeyler yazıyordu. Kapının açıldığını görünce, başını kaldırıp baktı, buyurun bir şey mi istediniz dedi.
Doruk kısaca kendini tanıttı. Uzman, ayağa kalktı, ben yardımcınız Ömer diye kendini tanıttı; komutanım hoş geldin diye, oturduğu yeri gösterdi, kendi daktilosunu alıp yardımcı masasına geçti.
Birkaç dakikalık, tanışma seremonisinden sonra, İlçe J. Bl. Komutanıyla tanışmaya gelmişti sıra.
Ömer gitti, Doruğun geldiğini haber verdi.
Bölük Komutanı getir tanışalım demiş.
İki kapı karşılıklıydı, Ömer, içeriden gel işareti edince Doruk kalkıp gitti. Üzerinde üniforması yoktu, başıyla selam verip, kendini tanıttı.
Katlı, ( Bl. K.’nın soyadı)hoş geldin dedikten sonra, yer gösterdi. Ömer’e bize iki çay getirsinler dedi ve ilk geldiğinde şahit olduğu olayı özetledi.
Kıbrısçık, küçük bir ilçe olmasına rağmen, zor bir yermiş. Biraz önce nezarete alınan kişinin adı Hacı imiş.
Kahve işletir, kumar oynatırmış.
Hiç ayık gezmez, alkol alır huzuru bozarmış.
Üstelikte ne zaman jandarma müdahale etse, mukavemet gösterir, olay çıkartırmış Vs vs.
Çaylar geldi, içildi. Katlı, sana Önce bölüğü gezdireyim, sonra erlerle tanıştırayım deyip, postasına, Ömer’e söyle erleri yemek hanede toplasın diye emir verdi.
Kalktı, önce kendi odasını göstererek, bura İlçe Jandarma Bölük komutanı odası, kendi odanı zaten gördün dedi,
Az ileride Erat koğuşu vardı, önce ora girdiler, altlı üstlü ranzalar ve hiçte göze hoş görünmeyen düzensiz yataklar.
Koğuşun karşısında, Bölük idari işler odası ya da bölük kalemi vardı. Hemen yanında, üzerinde nöbetçi subaylığı yazan küçük bir oda, için de ranza ve yatak. Sen bekârsın burada kalırsın ev tutmana gerek yok dedi.
Üst katın hepsi bu kadardı.
Merdivenden indiler, alt kata girdiler, girişe göre sağ tarafta dershane, karşısında yemekhane, az ileride; tuvalet /banyo, bir de nezaret hane.
Nezarette, Hacı vardı ve kendi kendine söylenip duruyordu. Yemekhane girip erlerle tanıştılar. 1 Onbaşı 25 J. eri idi İlçe J. Bölük Komutanlığının mevcudu.
Sonra tekrar yukarı çıktılar, İlçe J. Bölük Komutanı, eline bir kâğıt aldı, Doruğun katılma mesajını yazdı ve yazıcıya, bunu daktilo et, mesaj olar çek talimatı verdikten sonra, görevin hayırlı olsun diye bitirdi tanışma seremonisini.
Doruk kalktı, ayrılmak için müsaade istedi, kendi odasına geçti. Zaten mesai saati de biteli bir hayli olmuştu. Herkes evine gitti. Doruk Valizini Nöbetçi Subayı odasına koydu ve üzerindeki elbisesiyle yatağın üstüne uzanıverdi…
…/…