Doruk, ilk gecesini yol yorgunluğunun da etkisiyle, deliksiz ve derin bir uykuyla geçirdi. Sabah uyandığında, ortalıkta çıt yoktu. Hâlbuki askerlerin kalkmışı, mıntıka temizliğini yapılmış ve sabah sporuna hazırlanmış olması gerekirdi.
İçinden bu düzenli işlerin yapılmış olmasını dileyerek kalktı, gördükleri hayal kırıklığıydı. Asker hala uyuyordu. Sadece nöbetçi vardı dışarıda..
İlk günden, gemileri yakmamak için, çok sert davranmamalıyım diye kendi kendini yatıştırdı ve nöbetçiye emir verdi.
Askerleri kaldır!
Eyüp Onbaşıya söyle, 20 dakika içinde mıntıka temizliği bitsin ve sabah sporu için, Bölük binası arkasında içtima etsinler.
Hazır olunca bana haber versin! Nöbetçi koşarak koğuşa giderken, Doruk etrafı bir kamera titizliğiyle inceliyordu.
Bölük binasının cephesine göre sol yanında ahşap iki katlı bir ev, Sağ yanında şehir kulübü vardı.
Bahçe çitle çevrili, zemin topraktı. Önünden geçen cadde, staplize kaplama ve karşında, Orman İşletme Müdürlüğü binası vardı.
İşletme Müdürlüğü binası çok bakımlı, Bahçe duvarı taştan örülmüş, görkemli ve de yatırımcı bir Bakanlık binasıyım diye avaz avaz bağırıyordu.
Doruk, çevresini incelerken, Bölük uyanmış, Eyüp onbaşı’da erlerin hazır olduğunu haber vermişti. Üstünde eşofmanlarıyla gitti, kısa bir konuşmayla, bu gün yaşananların bir daha yaşanması gerektiğini anlattı ve askerlik demek disiplin demek diye noktayı koydu..
Disiplinli olmak için önce kurallara uyulmalıydı. Yat saatinde yatılmalı, kalkılması gereken saatte de kalkılmalı, mesai saati başladığında, her şey yerli yerinde olmalıydı.
Bundan sonra, kendi nezaretinde sabah sporu yapılacak, vakit bulunduğunda da eğitime çıkılacaktı. Hizmetin aksamadan yürümesi, adli mülki, askeri hizmetlerin aksaması: disiplinli olunmakla eş değer ya da doğru orantılı.
Bu kısa konuşmadan sonra, üst kısımlarını çıkartmalarını ve düzgünce önlerine koymalarını istedi. Kendide başlarında olmak üzere, boş arazide spora başladılar.
Daha birkaç tur atmadan, dökülüverdi erler. Anlaşılan oydu ki hiç spora çıkılmamış, eğitim ve spor eğitim birliğinde kalmış.
Koşmayı durdurdu!
Yeniden konuşmaya başladı. Arkadaşlar, siz Jandarmasınız, Bize milletimizin emniyet ve asayişini sağlama görevi verilmiş. Üstelikte Türkiye Cumhuriyetine yürürlükte olan bütün yasaların uygulanması sorumluluğu var omuzlarımızda.
Siz bunların belli ki farkında değilsiniz. Bu görevin aksamadan yürütülmesi için, önce sizin sağlıklı, dayanıklı, ve güçlü olmanız gerekir.
Kaçanı koşarak yakalayacak, tutuğunuzu tek başınıza etkisiz hale getirecek fiziki güce sahip olmak zorundasınız.
Yoksa dün yaşadığınız gibi bir sarhoşu, ¾ kişi içeri alamaz, ortalığı velveleye verirsiniz.
Bu konuşmam ilk ve son konuşmam olacak. Her sabah vaktinde kalkılacak, Mıntıka vaktinde temizlenecek, yatak nizami yapılacak, koğuşa kapıdan giren, koğuşun askeri bir koğuş olduğunu fark edecek.
Biliyorsunuz, bende nöbetçi subay odasında kalacağım. Gelip benim yattığım yatağın yapılışına, düzgünlüğüne bakabilirsiniz. Ben her sabah koğuşa girdiğimde, kimin yatağı düzgün yapılmamışsa ona 5 tur koşu cezası veririm diye de uyardı Doruk.
Erlerin yüzü düşmüştü! Bu da nereden geldi dedikleri yüzlerinden okunuyordu. Okunsun dedi Doruk kendi kendine.
Başarının yolu disiplinden geçiyorsa mutlaka, disiplin sağlanmalı, daha önceki başıbozukluk, ortadan kalkmalıydı.
Sabah sporunu bu konuşmayla sonlandırdı. Eyüp Onbaşıya, bu günden itibaren, kendisini de tabldota kayıt edileceğini anlattıktan sonra; kahvaltımı odamda isterim. Aşçıya talimatımı hatırlat deyip, ayrıldı. İlk günün ilk bölümü böyle sone erdi.
Biraz sonra, ana baba günü başlayacak, köyden kentten gelenler, kapıyı çalacak, zaman daha hızlı akacak trafik hızlanacaktı.
…/…