Aşık olucak organlarım bir kaç organ mafyası tecavüzüne uğramıştı onlardan kendime ait olan şeyleri almalıydım,çalmalıydım onlardan.Hırsızlığın yasalar çerçevesine alınmış cezai bir bedeli vardı fakat bu şartlarda yasaları dahi görmezden gelebilirdim.Yeraltı edebiyatı iş görmüyordu,yıllarca yüreğinden kalemine kaleminden kasıklarına çağlayan gibi edebiyat akıtan kadınlar artık umursanmıyordu.Edebiyat bu yolun bir çıkışı değildi.İki yumruğuna köle olup yollarda harcananlar sadece bir kitap konusu olarak kalmıştı.Duvarlar inşaa edip duvarlar yıktık sınırlar çizip onları kendi donanmamızla bombaladık.Şiddet gayrımeşru adsız bir öfkenin yine gayrımeşru bağnaz çocukları oldu.Çocuklukla işimizi çoktan bitirmiştik oysa.. Çocukluk herkesin aklında kötü anılar bırakmıştı.Şimdiyse hemen bacaklarının önünde yattığım kalp atışlarını dinlediğim adamın soğuk bahçelerini tenha sokaklarını izliyor ve içimde hiçbir kıpırtının olmadığını iddia ediyordum.İki göz üzerimde geziniyor ve şefkat dileniyordu.Üzerimdeki son şefkati bir çingeneye borç vermiştim.Annemi bir şefkat turnuvasında kaybetmiştim.Sigaramın ucunda tüten kadınlar vardı hepsi waits şarkı söylüyormuşçasına tahrik oluyor ve dans ediyorlardı,tam olarak sigaramın ucunda.onlarla karşılaşmaktan çok korkuyordum,her biri kısa saçlı her biri içimden fışkıran sana doğru.Tüm yaşamım boyunca kaçtığım ve kendimi de alıkoyamadığım kadınlar.milyonlarcalar hepsi bir araya gelmiş tek silüete bürünmüş karşımda işte dans ediyor,içimde yaşanan depremden ve ardından gelmesi muhtemel çöküntüden korkuyorlardı.