Şeker dağıt tebessüm çocuklarına
Solmasın, küsmesin ahu kahverengin..
Gök sığsın kahverengi boncuklarına
Deniz kalsın, bana yeter katre şehrin.
Susuyorum, yol arıyorum devâya
Odamda sessiz, üç beş karmaşık adım
Bir yıldız bırak çehren gibi semâya
Uzansın ona umut sarmaşıklarım
Taştı sükûtum, gölgeme mıhladığım
Usulca aktı, kelepçesinden kayıp.
Gülümse, düşümde dahi yokladığım
Zaten günüm karanlık, güneşim kayıp
Mutluluğuna bir parça sırdaş olsam
Gereğini ömre arz etse dilekçem
Allah’a yine yakarır ben lal olsam
Seni ister ben için, ruhsuz bilekçem
Üzülme sen, kahverengin ıslanmasın
Ağlarım ben, avuçlarıma ağlarım
Yeşersin diye duam, hiç paslanmasın
Ağlarım ben, avuçlarıma ağlarım
Ruhum bendimin bekçisi tek başına
Kirpiklerimdir gözlerime parmaklık
Yapar mısın? Çürüsem yazmak aşkına,
Aynamdaki kalp hastasına baytarlık
Ne diyeyim, seni soruyor boşluğum
Ne diyeyim ağlayan siyah beyaza
Nerdesin gül kokulu rânâ hoşluğum
Gelsen ya gecem tutulmadan ayaza
Gel, olmayışlıktan sıyrılıp kendine
Gel yurt edelim ücra köhnelikleri
Gel ki çizelim dünyamızı sen diye
Tebeşirle, kimsenin görmedikleri
Mustafa Kırmaz