Neden yaşıyorum?Ne yapıyorum?Kime ne yararım var?
Kendime sorduğum ve beynimin içinde adeta cevaplandırmak için savaş ilan ettiğim binlerce soru var.Aynı zamanda da cevaplandıramadığım.
Elime kahvemi alıyorum sonra belki bir şarkı açıyorum belki bir şiir.Öylece pencerenin kıyısında durup dışarısını izliyorum.Çok yalnız hissediyorum.Dışarıda binlerce insan.Hepsinin bir telaşı var sanki.Elinde siyah iş çantasıyla koşuyor takım elbiseli bir adam.Sanki dünyayı kurtaracakmış da geç kalmış gibi.Herkes kaptırmış kendini bir maratona.Sonu belli olmayan uçsuz bucaksız bir yolda.
Sonra iki kadın gördüm topuklu ayakkabılarıyla zar zor yürümeye çalışıyorlar şehrin kalabalığında.Buluştular ve samimiyetsizce sarılıp ilerlediler.Yapmacık tavırları ne kadar da belli oluyordu.Uzaktan bakıldığın da bile mecburen buluşmak zorunda oldukları belliydi.
Sonra neden yalnız olduğumu veya neden öyle hissettiğimi anladım.Samimiyetsiz insan istemiyordum etrafımda.Tahammülüm yoktu sanki.Samimiyetsiz kalabalık yerine yalnızlık daha kaliteli geliyordu gözüme.Yalnızlığı ben kendim seçmiştim ve şimdi doğru bir karar verdiğimin tekrar farkına varmıştım.