-kaptan yalnız-
yalnızlık
çok zor şey yalnızlık
o kadar zor ki
ne hissetiğimi
ne düşündüğümü
kendime soramıyordum
içimdeki kaptan bile benle değildi
yine yine tekrardan tek başıma oturuyordum.suyun akışını,sigaramdan çıkan dumanı görüyordum.
derdimi hissediyordum.
delirdiğimi hissediyordum.
insanlar ve yalnızlık bana hiç iyi gelmez.
çıktım evden.arabama atladım
bir sağa bir sola dönüyordum.sanki labirente düşmüş lanet bir fare gibi.
bir dilenci gördüm.
“dostum bira içer misin ?”
“olur”
seviyemi bulmuştum.
atladı arabaya.bara gittik.
“neden bana bira ısmarlıyorsun?”
“beni dinlemen için.”
yalnızca düşmüşler dinlemeyi bilir.
anlatacak şeyleri yoktur.çünkü o siktiğim beklentilerine sahip değillerdir.
bende değildim.
sadece deliydim.
biralar geldi.sigara ikram ettim.
“soru sorman gerek.”
“hizmet karşılıklı yani.”
“sor.”
“neden burdayız ?”
“boktan hissediyorum.kendimden nefret ediyorum.biliyor musun en son annemle konuşmamız yıllar önceydi.ve ona benim kadar çirkin birisini nasıl yapabildiğini ve bana bahşettiği hayatı skmek istediğimi söylemiştim.dostum inanır mısın eskiden gezecek ya da o diğer boktan şeyleri yapacak arkadaş bulamadıklarından bile aramıyorlardı beni.şimdi aramadığı için üzüleceğim kimsem bile yok.lisedeyken hep takıldığımız bir yer vardı.her gittiğimizde orada aynı masada bütün gün oturan görmüştük.sürekli tek başına oturur,öğle yemeğini bile orada simit çayla geçirirdi.günlerce o adamı izlemiştik.herkes ondan korkuyordu ama deli gibi merak ediyorduk kim olduğunu.bir gün geldik.yoktu.bir daha göremedik.duyduğuma göre içkiden ölmüş.yıllar sonra o adama dönüşmüş olmaktan tiksiniyorum.her gün aynanın karşısına geçip çirkinliğimi hayretle izlemekten ve yeni bir günün daha iyi olacağını umut etmekten tiksindim.o adamın yalnızlığının bile gizemli ve havalı bir yanı vardı.bense kendimi bir sinek kadar hiç hissediyorum.”
“ee ?”
“bir şey söyle.”
“önce bir bira daha ısmarlaman gerek.hizmet için.”
————–
Sonra uyandım.lanet bir sabahtı.lanet bir rüyaydı.
bugünün iyi olacağını düşünmek için çok geçti…