Arthur Schopenhauer’ ın Kirpi hikayesi üzerine bir anı yazacağım. Öncelikle hikayeye göz atalım : Soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi donmamak için hep birlikte ısınmak üzere bir araya toplanır. Ama kısa süre sonra oklarının birbirleri üzerindeki etkilerini görüp yeniden ayrılırlar. Isınma gereksinimi onları bir kez daha bir araya getirdiğinde okları yine kendilerine engel olur ve iki kötü arasında gidip gelirler, ta ki birbirlerine katlanabilecekleri uygun mesafeyi bulana kadar. Bunun gibi, insanların hayatlarının boşluğundan ve tekdüzeliğinden kaynaklanan toplum gereksinimi onları bir araya getirir, ama nahoş ve tiksinti verici özellikleri onları bir kez daha birbirinden ayırır. Hikaye güzel bir hikaye fakat anımıza dönelim ; Bir Cuma günü Bu hikayeyi anlattığım arkadaşın biri ve yaklaşık 6-7 arkadaş bir masada oturmuş çay içiyoruz. Arkadaş bana bir şey söyledi bende işte şimdi kirpileri anladım dedim. Masada ki biri ne kirpisi dedi(diğeri bende çok çok az biliyorum dedi) ve arkadaş başladı anlatmaya kirpiler bir gün maç yapıyorlarmış , kirpinin biri diğerine pas attı ve kirpi kaleye doğru yaklaştı sonra kirpi topa vurdu vee goooool dedi. Biri dedi ne yani hikaye bu muydu dedi yok dedi kirpiler maç yaparak ısınmaya çalışıyorlardı’ tamam dedi hikaye geri dönüm kirpiler üşümüşler soğuktan demişler ki 11 kirpi hadi beraber toplanıp ısınalım toplanmaya başlayınca okları birbirine batıp zarar vermiş sonra ayrılmışlar sonra tekrar toplanmışlar sonra yine batmış oklar sonra tekrar ayrılmışlar .Tabi ki ben bu hikaye boyunca hafif gülüyorum. Başka arkadaş dedi ki ”ne yani dedi ne anlamalıyız”.Hikayeyi anlatan arkadaş o soruyu sonran Arkadaşa ; 11 Kirpi birlikte ısınamıyorlarmış. Bu masadaki Herkes birer Kirpi almalı dedi.Ben de dedim ki şimdi anladım tarihteki Afaroz edilen düşünürleri dedim ve Masadaki benle beraber 3 kişi hariç herkes kalktı .Masada kaldı 3 düşünür…