Ekim, 1973’te Hürriyet Yayınları tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olan romanın mayası, Richard Reinhardt’ın özverili akademik çalışmalarına dayanıyor. 14 Mayıs 1919’taki Yunan işgali ile başlayan kitap, kurtuluş günleri içerisinde savrulan Yunan, Rum ve Türk karakterlerin hikâyeleri ile şekilleniyor. Aslına bakarsanız, kitabın ortaya koymaya çalıştığı evrensel bir mesaji veya bir ibret hikâyesi bulunmuyor, ama Reinhardt’ın tarafsız bir gözle dile getirdiği olaylar silsilesi geçmişi anlamamıza yardımcı oluyor. İzmir’in Külleri’nin bana kattığı en önemli farkındalık tam da burada saklı duruyor. Bir İzmirli olarak, anladım ki, İzmir aslında hafızasını sıfırlamış bir şehir. Ne üzerinde yaşamaya devam eden insanlar, ne de şehrin kendisi başından geçenlerin farkında değil. Geçmişten miras kalan kültürel değer tüm gücüyle kendisini hissettiriyor ama sıradan bir vatandaşın diğer birçok soruya cevap bulması olukça güç.
- Bu şehirde aslında ne oldu?
- Eski İzmir evleri Bornova’da ve Buca’da bu kadar güzel korunmuş halde iken, neden diğer eski yerleşim birimlerinde viran haldeler?
- İzmir’de kim yaşıyordu? Agora civarındaki spotçu dükkânlarının ardında, Namazgâh’ta daha neler saklı duruyor?
- Ucube dükkânların gölgesinde kalan iş hanlarında kimler çalışıyordu? Kim inşa etmişti bu hanları?
- Dahası, Basmane’den yayıldığı söylenen Büyük İzmir Yangını’nı kim çıkardı? Şehre 9 Eylül’de giren Türk ordusu mu? Kaçmak üzere olan Yunan ordusu mu? Yoksa, şehirdeki Ermeni azınlıklar mı?
Aklımdaki bu sorulara cevap bulma umuduyla kitabın sararmış sayfalarına sarıldım ve İzmir’in civarındaki daha birçok küçük yerleşim birimindeki eski hayatı gözlemleme fırsatı edindim. Bu yüzden, İzmir’in Külleri Ege’de ve Yunanistan’da doğup büyümüş okuyucular için oldukça değerli bir eser. Yukarıda sıraladığım sorulara elbette kesin cevaplar bulamayacaksınız, ama bu şehirde ne yaşandığını anlamak için yeni bir adım atmış olacaksınız.
Kitapla ve yazarıyla ilgili bir diğer ilginç nokta ise romanın kendisinin de unutulmuşlar rafına kaldırılmış olması. Ciddi bir tarihi araştırmaya dayalı bu eserle veya yazarıyla ilgili internette bulunan bilgi yok denecek kadar az. Kitabın 70’li yıllarda üzerine çok konuşulmuş bir roman olduğunu farz ederek Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin arşiv sitelerini araştırdım ama orada da kayda değer bir bilgiye ulaşamadım. Ford Vakfı’nın Yabancı Ülkeler Bursu sayesinde eserini yayınlamış olan Reinhardt, kitabında Türklerin Kurtuluş Savaşı’nın haklılığını savunuyor ve bu çalışması Kıbrıs Harekatı’nın yaşandığı yıllarda Batı medyası tarafından aforoz edilmiş olabilir. Zira, yazar Büyük İzmir Yangını’nın mağlup Yunan askerleri tarafından çıkarıldığını öne sürüyor.
Richard Reinhardt’ın tarihi romanı akademik temelli her yazarın çalışması gibi heyecan verici ve kıvrak bir kurgudan uzak olsa da, İzmir’in geçmişini ve bugününü anlama konusunda yol gösterici bir roman.
Sercan Leylek / İzmir