Günümüzde eskisi kadar olmasa da nitekim artık bu düşüncesiz ve sorgusuz işlere karşı gelinebiliyor. Bu sebepten ötürü, körü körüne bağlılık bir yandan artıp bir yandan azalmaktadır. Öncelik olarak bilmemiz gerekenler, bir düşünceyi iyice kavramak ve onu sorgulamaktır. Oysaki günümüzde tekrar tekrar aşılanan ve yanlış durum olan fakat iyi gösterilen birçok iş ve düşünce tarzı mevcuttur. Bunun önüne geçebilmek için genç nesil daha çok araştırıp ve sorgulaması gerekir. Ama çocuklara eğitim alanında sorgulama yetisi sunulmadığından dolayı büyüyen çocuk tekrar tekrar “büyüktür, doğru söyler” gibi konuşmalara tabi kalıp, sorgulama veya düşünme yetisini çalıştıramaz. Özellikle din alanında bu sorgulamalar nitekim çok çok mühimdir. Kim size doğruyu veya yanlışı gösteriyorsa bu demek olmuyor ki o gösterdi diye doğru doğrudur, yanlış ise yanlıştır. Bunları ayırt etmek için elbette “Sorgulamak” gerekmektedir. Ve bunun üzerine araştırmak daha da mühim hale gelmektedir. Unutmayın bilgi paylaşılır, ama bu demek olmuyor ki paylaşılan bilgi bilgidir! Buna dikkat etmek zorundayız ve bu durumdan ötürü birçok kişi düşünce yetisine ve sorgulamaya, araştırmaya sahip bireyler değildir. Günümüzde artık genç nesil, kitap okumakta ve çeşitli alanlarda araştırmalar yapmakta hatta ve hatta kendi düşüncelerini çok güzel biçimde paylaşmaktadır. Sorgulamak bireyin zihnini daha da geliştirir ve bir konu hakkında çeşitli bilgiler edinerek sorgulamaya devam eder. Aşırı sorgulamak bireye kısıtlı zararlar vermektedir. İşte sorgulamanın da çeşitli kaideleri mevcuttur. Yukarıda bahsettiğim gibi “Araştırmak, Sorgulamak” bunlara sahip bireyler araştırma ve sorgulamayı gerçekleştirdikleri zaman düşünme yetisini çok daha geliştirmektedir. İşte körü körüne bağlılık denildiği zaman akla ilk gelen din konuları oluyor. Kısacası şeyhler, hocalar veya din alanında fetvalarda bulunan kişiler. Elbette bu konunun asıl unsurları o insanlarla birlikte olup o insanları sorgulamamaktadır! “Neden bu işi yapmakta veya neden böyle hareket etmekte? Bu bizleri ne duruma düşürür? Acaba doğru anlatıyor mu? Yoksa anlattıkları doğru mu?” işte bunun önüne geçe bilmek için sorgulama yetisini geliştirmemiz lazım. Özellikle konu “DİN” ise bu konu hakkında geniş bir yelpaze açılır.(bahsettiğim üzere sadece din değil en büyük etki “din” olduğundan açıklamak istedim ama her alanda kaideli bir biçimde sorgulamak mühimdir.) Fakat günümüzde oluşan en büyük zararların en başında bahsettiğimiz(“DİN”) üzere konuya sorgusuzca yaklaşmaktır.
“Sorgulanmayacak hiçbir şey yoktur” – Albert Camus
“Bildiklerini durmadan sorgula” her ne olursa olsun. Hangi iş olursa olsun. Mühim değil bu sorgulama yetisi kendi hayatını kendin yönetmeni sağlayacaktır!
Aşılanan Bağlılık
Birçok alanda çeşitli kurallar ve kaideler olur. Ama bu demek olmuyor ki sorgulanmaz ve araştırılmaz. Din her zaman sömürüldü ve nice insanlar dini kullanarak işlerini yürüttüler, kötü bir hale getirdiler. Fakat bunun sebebi din değil bunun sebebi sorgulamamaktadır. Hacı, hoca, şeyh diye inandıklarımızın bizlere sunduğu bilgileri, yöntemleri, yolları sorgulamadan hareket ettiğimizden dolayı ve onları her zaman doğru bulduğumuzdan dolayı en büyü kaybımızı bir kere orada veriyoruz.
“Sorgulamamış bir hayat süren kişiler, hayatlarının farkında değildir.”
Bunu her zaman dile getiriyorum. “ Sorgula ve Araştır” kendi kimliğini kullan ve birey olarak görevini yerine getir. Sen insansın! Sen bağlı değilsin. Seni zincirleyenler kendileri ezelden zincirliler… pragmatik düşüncelere kanmak sana bir şey kazandırmaz. Hayata körü körüne bağlı bir şekilde kalmak ancak ve ancak senin önünü bile görmediğinin göstergesi olur. Aşılanan bağlılık gerek din, devlet ve eğitim alanında yanlış yöntemler ve yollar önerilerek oluşturulan bir sistemin parçası olarak devam eder. Bizler hayatımızda sorgulamadığımız için bazı durumları anlamamaktayız. Sorgulamanın en büyük etkisi ise kendini ve kendi benliğini tanımak olacaktır.