-Kumarbaz Rıfkı veya Süleyman Efendi Naziresi-
-kazandın, sen kazandın her zamanki gibi!
-bu duruma sen de alıştın değil mi?
barbut atardı
zar tutardı
ve
hep kazanırdı
kaybeden dost sanırdı hilekârı
kazanan ütmeye bakardı, adı Rıfkı
çok dostu vardı Rıfkı’nın
onun için dost demek kaz demekti
yolunmayı bekleyen kazlar çoktu etrafında
numarası belliydi hep
bir kahveye girer
‘selamun aleyküm’ der
ve muhabbet eder
-ne olacak bu memleketin hali?
-sana mı kaldı be abi?
-öyle dedirte dedirte yediler haram lokmaları, soydular bizi
Rıfkı da haram yerdi
ama küçük meblağlardı onunkisi
günü kurtarma meselesi
ama ona sorarsan kumar bir gereklilikti
ütüleceğini bile bile oynayan insanlar görüyordu
gizleye gizleye seviniyorlardı kaybettiklerine
Rıfkı lazım bir figürdü
o da görevini yerine getiriyordu
Rıfkı haram yemezdi yoksa
cumaları kaçırmazdı Rıfkı
cuma çıkışı kahvede alırdı soluğu
atardı zarı
iki rekatlık da olsa Müslüman’dı
ağzından yalan laf çıkmazdı ama
eli pek hızlıydı
bir perşembe öğleni
mahalleye bir adam geldi
tanıştı Rıfkı ile
attılar karşılıklı
cebinden çıkardığı zarı
bizim Rıfkı kaybetti tüm mal varlığını
tüm mal varlığı
bir tütün tabakasıydı
adi bir gümüştü
tütünü Adıyaman’dan getirtirdi
tütüncüyü de üterek
almıştı tabakayı
verdi tabakayı adama
çıktı kahveden dışarı
yürüdü biraz sokakta
bomboş hissediyordu kendini
hayatta tek bildiği, kumardan
tek yadigârı tabakasını kaybetmişti
zaten kazandığıyla mideyi doldurur, tütün içer
artarsa rakıyla güzelleşirdi
kendi boşluğuna düştü Rıfkı
çok düşünemedi
yürüdü
bir hafta sonra kahveye geldi haberi
denize atmış kendini
bir balıkçı görmüş kıyıda cesedini
-herhalde ölmüş. diyerek aramış polisi
polis cenaze işleri için kahveye geldi
Rıfkı’nın ‘dostları’ bu habere üzüldüler
iyi bildiler
gömdüler
ve zamanı gelince de unuttular
oysa Rıfkı kazanırken
onlar da kazanıyordu
Rıfkı zar atıyor
para kazanıyor
yiyiyor
içiyor
içiyordu
onlar zar atıyor
para veriyor
muhabbet kazanıyor
gülüyor
gülüyor
eğleniyorlardı
çünkü Rıfkı zorlamazdı kumara
az biraz ikna ederdi
varsa adamda istek
atardı zarı işte
mahalle aslında psikoloğunu kaybetti
ne zarı kaldı geriye ne tabakası
sadece
kahvenin köşesine yazıldı adı
“bir zamanlar burada Kumarbaz Rıfkı vardı”
Oltan Baran