En sevdiğin şarkıcı ne diye sorduklarında hep susmuşumdur kendimi bildim bileli. Çünkü şarkıcıların bana eğlence ve boş iki üç kelimeden başka hiçbir şey katamayacaklarını anlamıştım. Asıl soru en sevdiğin sanatçı olmalıydı, bekledim sormadılar.
Örneğin;
Birine sanatçı derseniz iltifat, şarkıcı derseniz hakaret olur. Sanatçının eseri yüz yıllarca ayakta kalır, şarkıcınınki en fazla 1 yıl. Sanatçı sanata, şarkıcı popüler kültüre hizmet eder. Sanatçı orijinaldir, şarkıcı özenti. Herkes şarkıcı olmaya adaydır fakat sanatçı olmak her babayiğidin harcı değildir. Sanatçının huyu, duruşu, karakteri güzeldir; şarkıcının ise sadece sesi. Ne diyordu İsmail abi;
Bu burada bir dursun…
Galiba kulağıma doğduğumda ezandan sonra gelen ilk melodi O’nun türküleriydi. Dandini dandini dastana, danalar girmiş bostanayı es geçen nadir şanslı insanlardan olduğumu düşünüyorum, babam sağ olsun. Biz babadan sanatçı aşığıyız desem yanlış olmaz sanırım. Sadece sesine değil karakterine de âşıktık biz… Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun: Neşet Ertaş…
Tüm duyguları onunla öğrendim ben.
“Ölürüm sevdiğim zehirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin” ile sevdayı,
“Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?” ile hasreti,
“İki büyük nimetim var
Biri anam biri yarim
İkisin de hürmetim var
Biri anam biri yarim
Birisi var etti beni
Birisi yar etti beni” ile vefayı…
Sadece sözlerindeki büyüleyiciliğe değil duruşuna, karakterine de hayrandım ben;
“Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, ‘hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadlarımız adına aldım.”
Yüklediği umutlara;
“Darda kaldım diye umutsuz olma,
Yok iken dünyayı var eden vardır.”
Kulağımıza küpe öğütlerine;
“Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.
Çünkü kötü insanların türküleri yoktur!…”
Bir cümleye değeri ölçülemeyecek anlamlar sığdırmasına;
“Kadın insandır. Biz erkekler ise insanoğlu.”
“Kendi kendisinden utanmayan yeryüzünde hiç kimseden utanmaz.”
“Can yakıp da kalp kırma ey insanoğlu,
Senin de gülbenzin solacak bir gün.
Her canlının kalbi Allah’a bağlı,
Herkes ettiğini bulacak bir gün!” ve daha niceleri.
Sıralasak kitap olur eminim buna…
Ben mana hayatıma anlamlar yükleyen bu insana huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun…
Yazımıza yine onunla veda edelim;
“aşk biterse yorulur insan,
ben ne zaman ölürsem Neşet yoruldu desinler.”…