İnsanların gözleri,sözleri,hareketleri,ses tonları, zamansız tepkileri,kahkahaları,gözyaşları,nereye baktıkları ne gördükleri ne muhteşem hikayelerle dolu.
Keşke tüm bunları anlayabilmek için bizlerinde aynı şeyleri yaşamımıza gerek kalmasa.Aynı ayakkabıları giyip ,aynı yoldan yürümeyi beklemesek keşke insanları anlamak için. Sadece oturup biraz dinlesek, biraz dinlensek onlarla, baktığı yerde ne gördüğünü sorsak … Gördükleri üzerine konuşabilsek. Şimdi tüm bunlar birer “umut” çünkü biliyorum o boktan fikirlerinizi o iğrenç at gözlüklerinizi hiç bir güç çıkaramaz. Karşınızda ki ya sizin gibidir ve sizinledir yada sizin gibi değildir kesinlikle yanlıştır değil mi? Farklı birinin gelip sizi fikirlerinizi değiştirmesinden korkup duvarlar örmenizden, dünyayı kabuslar evine çevirmenizden nefret ediyorum.
Nereye baktığınızda değilim ben ne gördüğüzdeyim eğer bir çakıl taşına bakıp sadece taş görüyorsanız “görmüyorsunuzdur.” Doğada ki tüm objelerin ne harika olduğunu görebilmek ahh işte tüm bunları görebilmek…!
Çıkın şu kuyulardan, alın kahvenizi,çayınızı,şarabınızı,biranızı bir yudum alın,sonra derin bir nefes alıp gökyüzünün tadını çıkarın. Boğmayın kendinizi, boğmayın bizi… Yoruluyorsun yapma yazık! Geç olmadan tadını çıkar hayatın ama parayla pulla değil, hissettiklerinle gördüklerinle çıkar işte şu hayatın tadını !
Gerçekten kendin için yaşa! Ve kimseyi kendi olduğu için yargılama!