Yeni bir gün 12’den sonra mı başlar yoksa uyandıktan sonra mı? Bu soruyu düşündüyseniz geceleri yalnız geçirenlerdensiniz. Kimilerine göre alarmla, kimine göre horoz, kuş sesi ile başlanılan güne biz derin bir sessizlikle başlıyoruz. Gündüzleri fark edilmeyen sesler kulağımızı tırmalıyor. Okula, işe giderken ki bulunamayan kol saati geceleyin “Buradayım” diyerek tik tak sesi çıkartıyor. TV’de laptopta ses seviyelerini kısıyoruz. Dışarıdan geçen motor sesleri korkutuyor. Kulaklıkla dinlediğimiz şarkıları daha dikkatlice dinliyor, enstrümanları daha iyi anlıyoruz. Komşularımızın diyaloglarına ister istemez misafir oluyoruz. Çok düşünüyoruz ; yemek yaparsam çok mu geç olur, bakkala gitsem olur mu , kitap mı okusam dizi mi izlesem ,yatağıma yatsam onu düşünmeden hemen uyuyabilir miyim acaba vs vs.. Ama inanın bu şekilde insan kendini her geçen gün daha da güçlü hissediyor. Kendince yaşayabilmek, kendini mutlu edebilmek, kendinden sıkılmamak bu hayatta birilerine ihtiyacı olmadan yaşamak için çok önemli nedenlerdir. Unutmayın bir boksör darbe yediğinde kendi kalkarsa maç devam eder, hakem kaldırırsa nakavt olur..