Ozaman, duygularını hayat’ da yaşanan olaylar ile bağdaştırıp kağıda, nota halinde döken piyanist gibi..
Arka fon’ da dinlediğim güzel şarkılardan etkilenerek; doğaçlama yapıcam bu gece…
Link’ i sekmeden açıp, yazımı okur iken şarkıyı dinlemek hoşunuza gidebilir 🙂
3:04 Deyim ve başlayalım ozaman,
Gençliğim elimde tabikide avuçlarım’ dan akıp gitmesine izin veremem asla, çünkü Dünyaya daha hiç bir yararım dokunmadı daha. Şivem biraz garip tabi anlayamazsın nereli olduğumu, nedense herkez sivil Polis sanıyor beni, şimdi türetme kafandan boşver yada anlatıyım kaçtığım falan yok asla, ‘p’ harfini büyük yazmam hiç bir anlam içermiyor Polis özel bir isim. Biraz geriye gidersen eğer ‘d’ ‘ de büyük, neden diye sorma sakın çünkü dünya’ da özel isim. Doğaçlama yaptığım için genelde noktalama işaretlerine pek de fazla önem veremiyorum, bana sadece . , ‘ ; Bunlar yeter. Oğuz Kaağan masallarıyla büyüdüm, Dede Korkut, Diyet, Çanak Kale kahramanlık hikayeleri. Sonra ne oldu anlamadım bir anda Yeraltı Edebiyatı gibi bir akımın içinde buldum kendimi. Korkmayın hiç bir faliyet’ de bulunmadık aklınıza geldiği gibi. Bu arada Emrah Serbest’ in başına gelen talihsiz olaydan dolayı çok üzgünüm. Vefat eden kişiye rahmet, yakınlarına baş sağlığı, Emrah abiye’ de Allah kurtarsın demek’ den başka hiç birşey gelmiyor elimden. Akım’ dan girmiş iken, biraz’ da elektirik akımından direk Tezer Özlü’ ye bağlanmam gerektiğini düşünüyorum yani aklımdan öyle geçti. Canım sıkıldığında arada bende elektirik alıyorum yani herşey, dozunda.
Düşündüğün gibi gidip elimi prize kaptırmıyorum yada küvetin içine kablo çekip intihar girişimleri falan bunlar beni bozar, prof. doktor kontrolü altında şakaklarım’ dan beyin hücrelerimi yenileyen biraz silen biraz’ da acı veren bir tedavi ama korkutucu hiç bir yanı yok çünkü, bu tedavi şeklini seçen bizler.. Evet size katlanamayan bizler, Biz demesem de olur sorumluluğu kendi üzerime almak istiyorum. Yani burada bir kağıt parçasına herşeyi anlatabiliyorum neden? Cevabı çok basit, çünkü sadece susuyor ve dinliyor. Karşımda ‘kardeş nediyon ya, aynısı banada oldu geçer bunlarda geçer, sen cinlenmişsin ya, aa bu dedi, sen müptezel olmuşsun’ Diyen birisi olmadığım için çok şanslıyım. Bugün buradaysam, eğitimime devam edip gayet güzel bir hayat sürüyorsam hepsini, o boş kağıt parçalarına borçluyum. EKT olduğum için her nekadar noktalama işaretlerini unutsam’ da;
Sen nasıl şairsin ya virgül’ ün yerini bilmiyorsun deme bana arkadaşım. Sonra bir geliyorsun kız arkadaşına senin adına şiir yazmamı istiyorsun 🙂 bu nasıl iş ya tamam dedik ya ‘yazım hataları düzenlenicek’
En çok’ da kendi hayatımı yazmak istiyorum zaten yazıyorum’ da burada okuduğunuz her kelime bana ait. Bence bu büyük bir yetenek. Doğaçlama şiir freestyle rap doğaçlama çizim. Çevremdeki herkez’ e yıllar’ dır mal olmadığımı kanıtlamaya çalıştım. Ben farklıyım kardeşim görüşüm’ de farklı fikirlerim’ de farklı. Kümesin içindeki tavuklardan değilim. Evet apolitik olabilirim’ de bundan sanane? Kaç kere söylicem oy vericek bir parti göremiyorum bukadar basit. Askerliğimi’ de bir sene erteledim. Ne yani birader? Vatan haini miyim? Sence?
Boş oy atıyorum diye siyasi bir kişiliğim yok mu sanıyorsun. Oğuz Kaağan Destanları ile büyüdüm diyorum sana.. 🙂
Üst üst’ e on tane Türk kahvesi içtiğim doğrudur, ozamanlar ilham nedense gece geliyordu hep, uyanık kalmam için iki tane yeterdi fakat kahve keyif verici bir madde sonuçta herkesin böyle dönemleri olmuştur. Kafeyin’ in yan etkilerini anladık’ dan sonra fazlasının zarar olduğunu anladım ve artık sadece kahvenin hatır’ ına bakar oldum.
Doğaçlama biraz yordu aslında araya biraz, az önce yazdığım Ritmik Afrika Şiir’ i (Rap) ‘Ceza’ giricem.
Her nekadar huzur istesem’ de Tanrım’ dan
Sınar beni yaradan.
Tuzağa çağırdı şeytan, çukur kazdı önüme,
Her nekadar yokuş olsa’ da yolum hep,
Tırmandım Karabük’ ün dağlarına,
Tepe’ de köyüm,
Boğaz manzaralı değil mezarlığım,
Semt’ im Edirnekapı.
Semt’ im Karagümrük.
Şehitlik,
Karşısında Hıristiyan mezarlığı,
Yaşadığımız evlerin hepsi tarihi eser.
Kazılan her temelin altın’ da var dehlizler.
Kilise’ ye kaçardı topumuz küçükken,
Mimar Sinan’ ın eserlerinden etkilen.
Surlardan bahsetmiyorum hiç,
İstanbul ayaklarımın altında.
Cüney Arkın Kahramanımız,
Altarın oğlu Tarkan,
Kartal Tibet,
İlk Türk sesli film .
Arkada Trap müzik açarsanız saha güzel,
Beyin hücrelerimizi yok etti,
Sattığın beş liralık iksirin.
Hastalandım şimdi, adaçayımı getirin.
Zamanı geleni alır toprak,
Hiç acımadan içine.
Fakat kader bir noktada,
Senin ellerinde, avuçlarının içinde.
Hadi hayal et kendini,
Kır bahçesinde, yanında sevdiklerin ile.
Sen her ne kadar sevmesen’ de,
Sevildiğini unutma, gülümse 🙂
– Aslında kendi sosyal deneyim, Bu masalın kahramanı benim!
Dedi ve diğer sayfalara hafifce göz attık’ dan sonra okumaya devam etti.
Genç Yazı ailesi’ nin üyesi olmak’ dan gurur duyuyorum
Ve anlatma fırsatı verdikleri için, sonsuz teşekkürler..
(Yazım hataları düzenlenecektir.)
Saygılar.
@ 1elk4
Berkan Ali Elik