Değerleriniz nedir diye sorsam. Neler söylersiniz. Aslında biraz hazırda bekliyor gibiler dimi. Hemen sıralanabilir sanki.
1 dürüst olmak
2 yalan söylememek.
3iyi insan olmak .. böyle gider herhalde. Yoldan geçen 100 kişiye sorsalar 100 ü de bu maddeleri arka arkaya sıralar. 100 çocuğa sorsak peki 😊 marş şeklinde söylerler kesin. Çünkü hep bunlar ezberletilir çocukluktan beri. Peki ezberletenler ne kadar bu değerleri taşır.😊
Yalan söylememek derken işin içinde pembe yalanlar var mı😊
İyi insan olmak derken kimlere karşı mesela? Herkese mi?
Hayal edin çoook eski dönemlerde yaşıyorsunuz. Savaş meydanındasınız elinizde de keskin kılıcınız . Çok cesaretlisiniz, hırslısınız, düşman karşınızda. Evet çarpışma başladı. Tüm gücünüzle kılıcınızı düşmana karşı savuruyorsunuz. Düşman sizi geri savuruyor. Siz tekrar saldırıyorsunuz o yine geri savuruyor. Bir iki derken cesaretiniz hafiften kırılmaya başladı. Ee tabi düşmanda fark etti sizin ondan güçsüz olduğunuzu.
Peki ne oldu:
Ne olacak düşmanın hoşuna gitmeye başladı bu durum. Sizi her geri savurmasında kendine olan güveni daha da arttı.
Kaybolan güveninizin yerini korku aldıkça savunmanız daha da zayıfladı veeeee düşmanın eline o fırsat geçti☹
İşi bitirmesi gerekirken, yenmek hoşuma gitti, dur şununla biraz oynayayım dedi.
Kılıcı tuttuğunuz kolunuza kılıç darbesi attı ve savunmaya geçme fırsatı verdi size.
Kırılan cesaretinizi toplayabildiğiniz kadarıyla can acısıyla birlikte tekrar savunmaya geçtiniz. Ama o bir darbe daha indirdi yine işinizi hemen bitirebilecekken bu sefer darbe karnınıza.. Ölümü ensenizde hissediyorsunuz ve karşınızda da zevkten sırıtan birisi var..
Kılıcı tutmakta zorlanıyordunuz şimdi dik durmakta da zorlanıyorsunuz.
Pes etmek olmaz tüm gücünüzle yine cesaretinizi topladınız saldırdınız ve geldik heyecanlı kısmına. Düşman küçük bir hata sonucu kılıcını düşürdü. İnanılır gibi değil.
Peki siz ne yapacaksınız şimdi?
Aklıma Malkoçoğlu geldi. Atının arkasına bağlayıp meydanda dolandırırdı😊
Birde 3. Tekrarı yayınlanan Diriliş Ertuğrul da izlediğimiz Ertuğrul Bey var. Dizide edindiğim izlenime göre o bana yakışmaz oynamak deyip ilk fırsatta bitirirdi olayı😊
Kim ne yapardı bilemem tabi ama 2 seçenek var tabi. İntikam almak ya da almamak. İşte değerlerin gücü böyle zamanda ortaya çıkıyor; öfkenin zirvede olduğu zamanda. ( öfke insanı bozar, paranın da insanı bozduğunu söylüyorlar. Onu başka zaman konuşalım😊)
Siz bu kadar korku ve acı yaşamışken fırsat elinize geçtiğinde ne yapardınız. Bir canlıya acı çektiren olmak istemem diyebilir miydiniz.
Değerler üzerine konuşurken biri iyi insan olmanın her durumda iyiliği seçmek olduğunu söylemişti. Bu söyleme göre iyilik yapabilecekken “Bu insan iyiliği hak etmiyor buna iyilik miyilik yok.” Dediğinizde siz iyi bir insan değil uygun gördüğünde iyilik yapan biri oluyorsunuz.
Sevgide öyle değilmi. Seni çook seviyorum denir. Zora gelince ya da sıra fedakarlık yapmaya gelince iş değişir. Seni çok seviyorum sözü gerçekte seninle iyi günlerde vakit geçirmekten mutlu oluyoruma dönüşür özünde mesela😊
Bence kim olduğumuza dair değerlerimizin neler olduğuna dair gerçek anlamıyla düşünmüyoruz. Toplum genelinde yada yaşadığımız çevrede kabul edilenleri öyle düz bizde kabul ediyoruz. Altı hep boş.
Koşulsuz iyilik yoktur. Hak edene hak ettiği gibi davranılır derseniz buda bir değerdir bence ve herkes saygı duymak zorunda.
Düşene el uzatılır da da her koşulda iyilik vardır. Bu da bir değerdir ve yine herkes saygı duymak zorunda.
Peki siz düşündünüz mü?
Sizin değerleriniz ne gerçekte?