Değer kavramı şu son 10 12 yılda mütemadiyen unutulan bir kavram haline geldiyse de aslında söz konusu kadın olunca yüzyıllardır değer kavramından çok fazla söz edilenememişti. Sebebinin kimsenin tam olarak anlamayacağı ile beraber kadınlar hor görüldü,itildi kakıldı,ne bir siyasi hakları vardı ne de sosyal hakları.Uzun yıllar tek yaşama amaçları doğurganlığı sağlamak olarak görüldü.Bu döngüyü sağlarken bile kısıtlanıyorlardı. Osmanlı’da saltanatın devamı için erkek çocuk doğurma yarışından,köylerde veya küçük şehirlerde ataerkil toplum yaratma gayesi ile erkek çocuk her zaman baş üstünde tutuldu,sevildi tapıldı. Kadını bir birey olarak gören,kadını önemseyen kadını doğurganlıktan öte erkeklerle eşit gören nadir bir kitle vardı.Bu kitlenin en başında da tek bir isim vardı: Mustafa Kemal Atatürk. Bugünlerde iktidarın diline düşmüş, adını karalayıp binbir türlü iftiralara mağruz kalan toplumdan bu adı silmeye çalışan iktidarın en çok korktuğu yüce bir insandı kendisi. Kadınlara yasaklar değil yenilikler getirdi. Gerek siyasi anlamda olsun gerek sosyal gerekse bir birey olarak kadınlara “bu toplumda siz de varsınız! “dedirtti. Sınırlama yoktu getirdiği yeniliklerinde çağdaşlaşma vardı, yobazlık değil laikleşme vardı ve de en önemlisi erkeklerle kadınların fıtratını eşit gördüğü modern bir kafası vardı. Kadınların da erkekler gibi aktif olup eşit faaliyetleri yapabileceklerini öngörüyor ve bunun için mücadelesini gerçekleştiriyordu. Ve başardı da. Bugün az çok feminist kadın kavramından söz edilebiliyorsa az çok kadınlar hakkında kuruluşlar,dernekler,vakıflar olup kadınların bir çoğu seslerini çıkarabiliyorsa bu başarının en güzel sonucudur.
Bunlar hep bizim tarihten bildiklerimiz ve belki de bilmediklerimiz varsa hala öğrendiklerimizden ibaret.
Oysa şu an Türkiye’de yeni bir tarih yazılıyor. İçinde bir parçasında ise yine ve yine kadın var. Kadın kavramı, her yeni çıkan rezaletin arkasına atılan ve gündeme bomba gibi düşmesini sağlayan iktidarın yeni silahları. Kadın üzerinden dini sömürme, kadın üzerinden siyaset yapma ve kadın üzerinden muhalifet olma kavramları 21.yüzyılda ne yazık ki tekrardan hayatımızda. Kadın,yeniden çizilip karalanırken iktidarın gözden kaçırdığı bir şey oluyor o da kadınları her defasında mahkum etme çabası içerisindeyken tam tersine onları daha da güçlendirip birbirlerine kenetlendirmesi, kadınsal gururlarla oynanırken kadınların cesaretlerine cesaret katması ve de kadın üzerinden kozlar paylaşılırken kadınların da bugünlerde her hamleye cevap verecek nitelikte olduğunun unutulması. Bu sebeple uzun sürmüyor atılan virüsler ve lekelenen gururlar… Senelerdir alıştı kadınlar alıştılar hor görülen ifadeler karşısında hep bir ağızdan kenetlenerek cevap vermelere, alıştılar öç almadan öç almaktan beter hale getirmeye…
Nasıl mı ?
Şöyle…
Ey Kadın,
Sıkma canını ekmeğini taştan çıkarıyorsun gece gündüz çalışıyorsun diye,
Ayakkabı kutularında haram para saklayanlar utansın.
Ey Kadın,
Suçlama kendini hala okuma yazma bilmiyorsun diye,
Seni okutmayıp,okuma yazma biliyorum diye geçinen cahiller utansın.
Ey Kadın,
Üzülme emeklerinin karşılığını göremiyorsun çoğu zaman diye,
Ülkede emek nedir bilmeyip emek kavramını hiçe sayanlar utansın.
Ey Kadın,
Utanma tecavüz edilmene de taciz edilmene de,
Seni karnındaki çocuğunla sokakta bırakıp en az 3 çocuk siyaseti yapanlar utansın.
Ey kadın,
Dert etme erkeklerle aynı ortamda bulunmaya,
Erkekli-kızlı ortamları uygarca görmeyenler utansın.
Ey kadın,
Vazgeçme kürtaj hakkından,
Başkasının bedenine burnunu sokan geri kafalılar utansın.
Ey kadın,
Bırakma haklarını,unutma özgürlüklerini
Sana kendi kalıplarında bir fıtrat yaratanlar utansın.
EY KADIN!
Unutma seni kendinden aşağı görenleri
senin iffetine
oturuşuna kalkışına karışanları,
sana 3 çocuk dayatıp kürtajı yasaklayanları,
prezervatif üzerinden muhalifet olup
vajina kelimesinden utananları,
seni çocuk gelin olmaya itip
seni okutmaktan aciz olanları,
seni değersiz görüp
kadın cinayetlerine dur diyeceğine daha da teşvik edenleri…
Unutma aslında senden korkan o büyük görünümlü cılız insanları.
Unutma ki, bir doktordan daha fazla doktor,bir avukattan daha fazla avukat,bir öğretmenden daha fazla öğretmen bir tarihçiden daha fazla tarihçi ve bir kadından da daha fazla kadının olunamayacağını göstermiş ol herkese.
Ey Kadın ! Unutma sen perdelerin arkasındaki gizemli ve esas kadınsın, senin hakkında bugün siyaset yapıp adını sömüren kendilerini kadından daha fazla kadın görenler ise asla bir sen olamayacaklarını bildikleri halde perdelerin arkasında, önünde ve yanında kendilerine bir yer arayıp bulamadıklarında da kaybolup yok olacak perdelere dair sığamayacak insanlar.
Bil ki sen sensin ve sen fıtratındaki eşitlikten de ötesi insan olduğun için DEĞERLİSİN!