Türlü türlü gecelerin sabahında,
Pantolonla yattığım yatağın çarşafında ve paçalarımda çamurlar görüyorum.
Uyandığım sabahlarda, ağızımda kötü bir koku var,
72 yaşındaki annem, pantolonumla yattığım için homurdanırken,
Her sabah paçalarımdaki çamurları görüyor.
Hatırlamadığım gecelerden arta kalan, hatırlamadığım şarap lekeli gömlekler buluyorum üzerimde sabahları.
Sanırım ben sonsuzluğa koşuyorum geceleri, sonunda arzuladığım gereksiz bir fırtına.
Kekelemeden iki satır konuşabilsem amenna ama o da yok,
Gözlerimde batık bir gemi, içinde benden şans götüren onlarca kadın var.
Yelkenler fora, göz gözü görmüyor, toplar patlıyor.
Elimde bir matara şarap var, kavak ağacından yapılmış bir gemi.
İnsanlık olarak, insaniyetin kalmayan namına inat.
Batıyoruz!