Sarılmak neydi ? Sağ tarafında ki boşluğa sevdiğinin kalbini yerleştirmek. Sol tarafına ağır gelen kalbini sağ tarafınla eşitlemek ,Derdini derdiyle kavuşturup dengelemek.Insan yüreği yüreğine sarılabileni sever aslında, yalnızca yarası yarasına değeni. Sonu uçurum olan yolunu sonsuz yola çıkarmaktır sevmek . Her beden kaldıramaz , her insan sevemez bir insanı. Bazen de şiir gibi sevmek gerek . Sonbaharın titrek sesiyle ninniler mırıldanan ağaçlarını ,kışa kavuşturmak gibi , bazen de bir şair gibi sevmek gerekir ; kış geldiği zaman yüreğini yazarak ısıtmak gibi. İlkbaharda açan menekşelerin kokuları yetmez sevene, kış geldimi kalbine sıcaklık gelmedikçe . Sevmek , sarılmaktir bir bakıma. Sarsılırsan ısınır sevdiğinin yüreği , sarsılırsan güz gider bahar gelir , sarsılırsan şafak vakti gündüzün en güzel saatine döner , güluşlerin arkasındaki gözyasini görürsün sarılarak. Ve sarılmak aslında vuslatı bahardır sahipsiz diline…