Merhaba,
Buralarda yeniyim ve umarım anlaşabiliriz. Bir kitap yazmayı düşünüyorum. O yüzden, bu ilk bölüm. Yorumlarınızı umarım esirgemezsiniz.
Bak şimdi karanlık bir cennetteyim, anne. Siyah bir meleğin kanatları altındayım. Onun kucağındayım. Şefkatinle gezdirdiğin saçlarım onun omzuna geliyor. Saçlarım o kadar uzun ki onun siyah kanatlarının üzerinde senin şefkatin var. Yüzü bana doğru dönük, anne. Gözleri kan ağlıyor. Siyah, parlak gözlerinin etrafını kan bellemiş. Nefretle aldığı yolda başarıları katlanmış ve önünde büyük bir duvar oluşturmuş. Şefkatin, meleğin kanatlarını büküyor, anne.. Bir zamanlar şefkatin saçlarımın arasında gezinirdi. Parmakların saçlarımın arasından geçerken üzerime çöken hafif bir uğultunun ninnisi kulaklarımda. Biliyorum, anne. Ben ne kadar büyürsem, büyüyeyim beni büyüten ve besleyen tek şey senin şefkatin olacak.
Ama, bir terslik var anne. Şu an senin dizlerinde uyumuyorum. Ben, şu an siyah bir meleğin kanat çırpınışlarının altındaki o sıcak hava dalgasında eriyip bitiyorum. Bu nasıl bir yanılsama, anne? Bu kadar derine düşmüşken, şimdi o düşüşü siyah bir meleğin kucağında hissetmek.
Şefkatin ne kadar büyükse anne, hissettiğim sıcaklık o kadar büyük. Meleğin kanatları çok büyük anne. Elimi yüzüne doğru kaldırıyorum ve avucumu onun suratına yaslıyorum. Anne, söylesene anne. Gözlerini neden kapatıyor? Şefkatinle kanatlarının kapandığını hissediyorum. Kanatlarının uçları vücuduma basarken ağzımdan küçük bir nefes çıkıyor. Şehvetin hayatıma yayılmış kanı, siyah melek kanatlarını kapatırken o kanda akıyor. Yavaş yavaş ruhumdan o derin yakıcı bir his çıkıyor. Vücudum hareket edemiyor ama biliyorum, hareket etseydi eğer, vücudumun içinde çıkmaya hazır ruhumun debelenişlerini ortaya çıkarırdım. Bu meleğin kanatları çok büyük, anne. Bu kadar yumuşak olup, nasıl hem bu kadar batabiliyor? Nasıl bu kadar yakıcı olup, nasıl kaderime şehvetin kanıyla yazılmış gerçekliği alıyor? Bu siyah melek, benim yapamadıklarımı nasıl yapıyor anne?
Anne, ben şu an cennetteyim,
Bilmediğin bir yerdeyim,
Bir ateşin içindeydim,
Anneciğim, anneciğim..
