Savunmasızlığın can dostu aşk… Aşk betimlendiği gibi midemizde kelebekler uçurtmaz her zaman. Ya da günün filtresini değiştirmez, aydınlatmaz ne gündüzleri ne de geceleri. Bazen aşkla güzelleşmez hayattaki her şey. Bazen güldürmez yüzünü. Bazen attırmaz kalbini…
Öyle bir duygudur ki aşk… İnsan icadı olduğu bellidir; insan gibi ikili oynayışından.. Kimini güldürürken kimini öldürür. Kiminin midesinde kelebekler uçurturken kiminin kalbine saplar hançerini. Kiminin gecesinin de gündüzünün de aydınlığını arttırırken bir filtre misali, kiminin alır güneşini elinden, ayını bile karartır.
Kaybettirir en güçlü insana bile savunma mekanizmasını. İçgüdüsel olarak bize yüklenen savunma mekanizmasını bile bizden alabilecek tek şey, yine bizim ortaya koyduğumuz bir insan icadı olamaz mı zaten anca? Çok mu duygusuz göründüm cümlelerimle? Duygusuz değilim. Sadece ne hissetmem gerektiğini biliyorum. İnsanım, seviyorum ve sevilmek istiyorum. Ama aşk… O benim boyumu aşıyor birazcık. Biliyorum, görüyorum insanları soktuğu kalıpları. Aşık olursam ya göklere yükseleceğim bir Tanrıça olacağım, ya da yerin dibine batıp zebanilere akşamüstü atıştırmalığı. Değer mi hayatımı böyle bir riske atıp bu rulete girmeye? Göze alabilir mi her insan bir başka insan için ölmeyi?
Aradığı aşkı hiçbir zaman bulamamış ve bulabilmek konusundan umudunu kaybeden bir insanın cümleleriydi yukarıda yazdıklarım. Benim cümlelerim… Aşk bir ihtiyaç mıdır tartışılır, evet. Ama yaşarken ölmekse bu ihtiyacın bedeli, o ihtiyacı karşılamaktan kaçınılmalıdır. Hele ki bu aşk yakınındaysa… Yeni çıkan bir filmde duymuştum “Asla en yakın arkadaşına aşık olma!” Artık benim için çok geç sanırım. Her gün görüp, her gün dokunup, her gün gülüp beraber, her güne nasıl sağ başlayabilirim ki? Bu durumda ne yaşayabilirim ne de ölebilirim. Neden biliyor musunuz? Ben de bu sorunun cevabını Charles Baudelaire’nin “Güzelliğe İlahi” şiirinde buldum. Aslında bir soruyla aldım cevabımı. Şimdi size de aynısını soruyorum ve sizden de ne kadar uğraşırsanız uğraşın asla mantıklı bir cevap vermeniz mümkün olmamasına rağmen bir cevap bekliyorum.
“SEVDİĞİ MEZARINI OKŞARSA NASIL ÖLECEK İNSAN?”