Bir insanı Uzaktan Sevmek..
Erimek..
Ateşin en harında hem de ta yanında, yani uzağında..
Bir insana uzakta dalıp gitmek..
Resimdeki surette almak soluğu..
Yosunlu kayalıkların mercan yeşilinde öylece dalgalara yenilmek..
Ağlamak..
Yalnız ağlamak..
Hem de tesellisiz..
Gerçeğin en çıplağı, açığı, seçiği, yavanca..
Beklemek..
Trenlerin ardından sesini dinlemek..
Kendi yankımda saklanan kumral bir kadına,
Bir sana karşı koyamamak..
Gözlerinin parıltısında, bir adımında bin kere kör olmak..
Kokusunda saçlarının tir tir titremekte içimdeki köz renkli anka..
Kanatları serilir gökyüzüne, dalgın bakışları keza..
Ha öter ha ötmez, ince mırıldanışı bir de..
Sana uzaktan bakmak..
Bakışlarımın altındaki o hiç değişmedi..
Gururumun ağırlığında bir kez olsun ezilmedi
Bana benim gözümle bak..
Güzel olan anlamdır, kelimeler değil..
Kuramasan bile bir cümle,
Gönül nehrinin kıyısından bir gül ver..
Çingene kırmızısı, heniz daha tomurcuk bir gül..
Envayi renkteki tüm çiçekleri sana benzetsem;
Ya da tüm kelimelere seni sığdırmaya çalışsam ahmaklık mı olur?
Korkular engellerken zihni,
Gözler hapse asla boyun eğmez..
Ve yine gözler ateşiyle sana bana demeden, yanılmadan hep yanar
Yanacak..
Denizleri, süzülürken martıyı mesela..
İçine çekmedmn biriktirdiğin, soluğu eksik bir anı kimden saklar?
Bakışların seni eleverir,,
Tutamaz, saklayamaz sırrını..
Saklayamam..
Bana bir benim gözümle bak..
YALNIZ AMA YALNIZ BİR BANA BAK..