Sinek avcısı kız hazırlıklıydı.Odanın içi 10-20 sinekle dolmuştu.Küçük sinek avcısı etrafa bakındı.Bir an için etrafındaki her şeyi kanatlıya karşı silah olarak gördü.Gözü bir kitaba takıldı.Hayalinden kitabı havaya kaldırdı,şöyle bir döndürdü sayfalarını.İşte bu ! Hemen yanına gidip eline aldı.Orta sayfalarından bir sayfa açtı.Avuçlarının içine kitabın her iki kapağını yerleştirdi.Elleri biraz terlemiş olmalıydı ki kitap elinden kayar gibi oldu.Ani bir hareketle kitabı yakaladı.
Gözüne bir kanatlı kestirdi.Sessiz ve sakince yaklaştı.Kanatlı kendi halinden memnundu.Havada daire,kare bazende isimlendiremediğim şekiller çiziyordu.Küçük sinek avcısı yavaşça kitabı araladı,açıyı arttırdı ve pattt…!!! Kanatlı önce bir hortumun içine girdiğini zannetti.Hava akımına kapıldı.Hızlıca kitabın içine çekildi.Kitabın içine girerken kitaptaki resimler ona sesleniyordu.Kitap kapandı.Resimler sustu.Kanatlıyı aydınlatan tek şey kandı.Önce kafası çıkmıştı ardından da gövdesi.Bütün bir ömrü film şeridi gibi gözünün önünden geçti.
Küçük sinek avcısı,kitabı açtı.Önceki sayfaları kaybetmişti.Gözü kan aradı.Sayfaları 10’ar 15’er geçti.Gözü kan aradı.Sayfaları 5’er 10’ar geçti.Gözü kan buldu.Kanatlı oradaydı.Halinden memnundu.Belki çember çizerek belki de kare,sınıfın tavanına doğru yükseldi.Onu kimse göremesede kendi bedenini o görüyordu.
Dünyada katilini bırakarak öylece uçtu.