Değerli satırlarınızı ihlal edebilir miyim? Zira canınızı sıkabilirim biraz.Görmezden geldiğimiz gerçeği yüz üstüne çıkarmak niyetim. Görmezden geldiğimiz çelimsiz, güçsüz her şey .. Kadın, çocuk,yaşlı hatta bir dilenci. Onları ezmekten nasıl büyük keyif alıyorsunuz oysa. Sahi bu kadar zalim olurken içinizde cız eden hiçbir şey yok mu?.Bir kırıntı bile ? Tecavüz, ölüm,şiddet… Ne bu hiddet? . Dahasını midem kaldırmıyor , kaldıramıyoruz. O Saf temiz yürekler birer birer göç etti sonsuz Dünya’ya. Tatmin olan egonuza kızacak değilim.Lakin bu sıkkınlık, huzursuzluk daha fazla bizlerin içini kemirmeden kurtulmalıyız ve şu saatten sonra affediliyorsanız, bir sabrın bağışlayışındandır .
Nihai kararım şu ki, daha fazla üzmeden, üzülmeden toparlanmaya ihtiyacımız var . Bu yığın yığın biriken acımasız sabırı zaman iyileştirecek kuşkusuz. Biraz daha beklemeye ne dersin? Ama dur!Daha söylemek isteyip de boğazımıza tadsız sakız gibi yapışan sözcükleri heba etmeyeceğim. Besbelli bu girdap yer kürenin yorgun insanları olarak takatimiz kalmadı. Yorgunuz. Ama biliyoruz ki, Yaradan’ın işleri hiç de bizim işlerimize benzemez. Halimizden haberdar. Şimdi bir fısıltı duyar gibiyim. “Yaşamak için bir mana daha..” ve aydınlığın ferahlığı doğuyor üzerime.