İnsan insan… Varlığının kanıtı olarak cümlelerini gösterebileceğimiz tek varlık. Varlığıyla yokluğu arasındaki ince sınırı seçtiği sözcüklerden anlayabileceğimiz, ona göre davranıp ona göre giyindiğimiz, konuşmalarımızı üslubumuzu cümlelerimizi ve kelimelerimizi de ona göre seçtiğimiz tek varlık insandır.
Bir konuda ince bir tartışmaya girdiğimizi varsayalım; hiçbir şey bilmeden konuşanlar toplumumuzda her an rastlayabileceğimiz kişilerdir. Bu tür insanlar işte o konuda gerçekten yoktur. O insan konuşmalarıyla beraber başından beri hiç olmamıştır aslında. Bırak kardeşim sus en azından bilen konuşsun, anlatsın bildiklerini… Zaman gelip de aynı konular tekrar açıldığında varlığını kanıtlayabileceğin bir iki cümlen olsun…
Boş konuşarak bir yere varamazsın arkadaş… Sen konuşurken bilenler susar çünkü seni de bir şeyler biliyor sanar ve bir kaç cümle öğreneyim diye susar. İste gerçekten bilenlerin sırrı budur. Bilmek için hiç bir fırsatı kaçırmazlar. Onlar bilmeye aç insanlardır ve öyle bir iştahla susarlar ki birileri konuşurken… Ve en mükemmel dinleyiciler de onlardır.
Bırak her konuda da bir cümlen olmayıversin… Önce dinlemek diyorum ben. Önce al sonra ver diyorum biraz bilgi bencili ol diyorum. Her konuda bir cümle değil bildiklerini her konuda ver diyorum…
Ve son bir söz daha
SUSARAK VE DİNLEYEREK VARSIN, FİZİKEN VAR OLMAN NEYE YARAR RUHEN YOKSAN…