Bugün yine birkaç kuytu köşemden birine kaçtım.Sanırım fazla fazla dinlenmeye ihtiyacım var.Çok fazla şey düşünüyorum bu aralar,her zamankinden biraz daha fazla.
Bir insanı tanımak aslında çok basitken neden çok zordur bir yandan?Mesela bir insanı tanımak nelerden geçer?Şarkı zevki,sevdiği renkler,yemekler,yerler,ne tür aktivitelerden zevk aldığı,nelerden korktuğu,düzeni,temiz veya dağınık olup olmadığını bilmek bir insanı tanımaya yeter mi?İlkokul öğretmenim ‘Bir insanın mutsuzken yanında olmadıysanız onu tanıdığınızı iddia etmeyin’demişti. Çocuk aklı,o zamanki yakın arkadaşlarımın mutsuz anlarına tanıklık edip etmediğimi düşünmüştüm.Kimi evet kimi hayırdı.Şimdi daha anlamlı geliyor;insan mutsuzken savunmasız oluyor.Savunmasız iken hırçın,hırçın iken sinirli,sinirli iken kontrolsüz.Yani aslında mutsuz insanın sadece mutsuzluğuna şahit olmuyoruz.Mutluyken herkes iyidir.Asıl olan mutsuzken tahammül edebildiğimiz insanlardır.
Şimdi esas mesele şu,tüm bunlara şahit olup bir zamanlar tahammül ettiğimiz insanlara neden bir süre sonra tahammülsüzleşiriz? İnsanlar mı değişir,duygular mı yoksa biz mi ?