Kapat dudaklarını,hapset fısıltılarını boğazına.
Anlatman gerekmiyor, düşüncelerini ben kurguluyorum.
Varlığını kalemimin yarattığı bir zihinsin sen;ses tellerine ihtiyacın yok, seni duyuyorum.
Paslı bir zincir düğümlüyor dilini,lügatını bilmediğin sesler yankılanıyor evreninde,biliyorum.
Haykırışlar rüzgar olup savuruyor küllerini bedeninin,teninden akmıyor acın; Tutamıyor kafatasın, tutam olup uçan kırıklıklarını, hücrelerinde büyüyen apseyi görüyorum. Taşlaşmış elmacık kemiklerin emmiyor nemi, sızmıyor güneş derinden, biliyorum. Ne sözcükler çıkıyor dudaklarından,ne bakışların bürünüyor çehresine eskimiş bir şiirin.Bedenin yaşamayı,zihnin susmayı bilmiyor.Susuyorsun aydınlığına rüyaların.
Ne ekmek tadı boğazında,ne akıyor bir damla kan damarlarından.Yaldızlı semaların manası doğmuyor düşüncelerinde,çürümeye yüz tutan varlığını görebiliyorum.
Vasıfsız bir yazarın kaleminden doğmuş bir varlıksın sen,utanç duyuyorum attığım ateşten, bedenini.
Ve yarım bırakılmış bir hikayenin içinde eriyen görüntünü, izleyebilmek için sözcüklerimde; geçerken zamanın içten içe çürüttüğü masamın önüne, alırken mürekkebi bitmeye yüz tutmuş kalemi elime, etinin yanık kokusu ellerime, gözlerinden tutuşan acın, bakışlarıma bulaşıyor.Yanıyor kemiklerim,ah diyorum ne zormuş tanrı olmak ah ne zormuş çemberinde yüceltebilmek çocuklarını.Yargılıyorum kendimi,hiçbir bedene işleyemeyeceğim bir kahır katıyorum damarlarıma,’Kudretin boşluğunda böbürlenmek yakıştı mı sana’ diyorum,’hangi düş sardı bedenini?’,’erişebilir miydin hiç bu meziyete?’, ‘bacaklarının arasından çıkarmak kadar, kolay mıydı koruyabilmek bebeğini?’
Acizliğimin gölgesinde utanç duyuyorum,affet beni.Yaşamı sunabilmek cansız bir figüre,hayat bahşetmek değildir.Adım atmayı öğretemeyeceğim,ruhumdan bir parça üfleyemeyeceğim bir bebeksin sen.
Affet beni, derim hassas bir kabuk olup düşüyor tenimden.Bedenim titriyor,ölümünün karşısında.Ah ne zormuş varlığını erdirmek nihayete. Karıştırmak cahil masumiyetini hiçliğe.
Hoşçakal aren.
Hep zihnimin bir köşesinde kalacak silüetimsin sen. Varlığını başka bedenlere bahşettiğimde, kırılma bana,ben ruhundan bedenler yaratacak,zavallı bir zihinim yalnızca,bedenlerinizde hayat bulacak.