Gelin bugün biz bize, azıcık kaynatalım. Ses frekansımız düşük, kahkahamız sessiz- sedasız, düşünme derinliğimiz sonsuz olsun! İsterdim ki, bugün boynunda davul, elinde tokmak, bir tellal çıkartayım.
İl il, ilçe ilçe, belde belde, köy köy gezsin!.
Sokak sokak dolaşsın.
Ey ahali diye bağırsın!
Düm tek; düm düm tek, diye davulun böğrüne böğrüne vursun.
Duyduk duymadık, demeyi ihmal etmesin.
Yüzyıllar boyu, dünyanın en büyük kilisesi olma unvanını kimseye kaptırmayan, insanlığın ortak mirası Ayasofya’nın; Cuma günü ibadete açılacağını, dünya âleme, kurda kuşa, börtü böceğe ilan etsin.
Yerdeki karıncaya, gökte uçan kuşa duyursun…
Sonra aklım başıma geldi!
Ben ne yapıyorum diye kendi kendime birkaç soru sordum. Kilisede namaz kılmak, Kuran’ın hangi ayetinde yazar diye düşündüm.
Ve tellal çıkartma, davul çalma fikrinden vazgeçtim. Sessiz sedasız biz bize konuşalım kaynatalım istedim.
İyi etmiş miyim?
Bu Cuma Ayasofya’da namaz eda edenlerin tamamı, hacı olacak; kendilerine adın Cennetinden tapulu köşkler verilecekmiş…
Ayasofya’nın ibadete açılmasından sonra, Mekke’ye Medine’ye gitmeye Arap’lara döviz akıtmaya ihtiyaç da kalmayacakmış.
Bundan böyle Müslümanlar namaz kılarken kıblesini değiştirecek, namaza dururken, Ayasofya’yı esas alacakmış.
Şaka şaka!
Ayasofya denize düşenlerin tutmak için elini uzattığı son yılan.
Bayağı işe yaradı.
Hem dünya kamuoyu hem de Türkiye kaç gündür Denize düşenin sarıldığı yılanla yatıyor, onunla sabaha uyanıyor.
Hayat pahalılığı, enflasyon doludizgin!
İşsizliğin önü alınamıyor.
Demokrasi sadece lafta!
Yargı bağımsızlığı sizlere ömür!
Baroların canına ot tıkama işlemi tamam.
Anayasanın düşünce ve ifade özgürlüğünü düzenleyen 26. Maddesi askıda…
Dolar gemiyi azıya almış!
Altın yerinde durmuyor.
Hâsılı her şey pahalı,
Türk lirası pul olmuş! Ve Türkiye Ayasofya’da kılınacak Cuma namazına kilitlenmiş.
Biliyorsunuz, Ayasofya hakkında onlarca kitap yazılmış. Kilisenin tarihi geçmişinde yaşananlar, içindeki ikonlar ve yer altı dehlizleri, namaz kılanların ne kadar ilgisini çeker? Namaza durunca tavandaki resimlerle mi beraber olur yoksa huzuruna durduğu Allah’la mı hem hal olur, tartışmaya açık.
Lafı çok uzattığımı biliyorum.
Kısa kes aydın havası olsun dediğinizi de duyuyorum.
Şikâyetlerinizi duymama rağmen bir iki cümle daha kurmak isterim. Yıllar önce Tarihçi yazar Ali Narçın’ın yazdığı “Dünya Uygarlıkları Seti”ni altını çizerek, okudum ve inceledim.
Günümüzden asırlar önce, devlet olmuş imparatorluklar kurmuş, Asur, Aztek, Babil, Eski Mısır, Hitit, İnka, Maya, Sümer ve Urartu uygarlıklarından; inanç ve düşünce olarak, geride olduğumuzu görüyor ve üzülüyorum.
Yirmi birinci yüzyılda hem Müslüman olmakla övünecek, hem İslam’dan önceki dinleri batıl diye öteleyecek, hem de batıl dediğiniz dini benimseyen; insanların arasında yaşamak için, sinenizi kurşuna siper ederek aralarına katılmak isteyeceksiniz.
Bu ne yaman bir çelişki?
Gözden kaçıranlara, “Müjdemi isterim Ayasofya ibadete açıldı” diyen Turgay Yıldız’ın (https://youtu.be/qjLsZdOdPZY) Youtube videsonu önermek isterim. Hem gülecek hem düşüneceksiniz.