Para, İnsanlığın başlangıcından beri çeşitli varyasyonlar değiştirerek günümüz de alış veriş için kullanılan değerli kağıt parçası, insanlar başlangıç da parayı ticaret ve gereksinimleri için takas yapmak için kullanırken bu durum gittikçe zenginlik arayışı ve dolaylı yoldan rahatlık arayışına dönüştü. Rahatlık arayışı içinde kaybolan insanlar önlerine bakmaya devam ederken geçtiği yolların farkına varamıyor maalesef. Hayatı boyunca acımasızca çalışarak emek sarf ederek rahatlık, zenginlik hedefi ile ilerlerken bir yerde mola veriyor ve bu sefer arkasını döndüğünde geride geçmişini görüyor. Tekrar önüne döndüğünde ise karşısında açık duran hastane kapılarını fark ediyor işte o zaman fark ediyor kefenin çokta pahalı olmadığını. İnsanlarımız hayatları boyunca emek verirken bir yerlere varmayı hedeflerken bu para için hayatlarını verdiklerini nasılda göremiyor, bu hayatın akışına bu kadar nasıl kaptırabiliyor. Dünya insanın gözünü bu kadar nasıl kör edebiliyor Allaha verilmeyen değerin paraya verildiği bir dünyada nasıl hala daha kıyamet kopmuyor anlamış değilim. Artık dinlerin kalktığı paraya tapılan bu çağ da birileri bize şükür etmeyi hatırlatması gerekiyor. İnsanlar Allah a şükür etmeyi unutmuş halde patronlarının ağızlarının içine bakarken; patronlarının ağzından korkarken nasıl Allah ı görmezden gelebiliyor. Allah a dua etmeyip bir bir kula yalvarmak nasıl bir çelişkidir. Kulun Allah a şükür etmesi gerek. Şükürsüz insan Allah ı unutur paranın gücüne şükretmeyi başlar. Her şey para tevhidi ile yaşamaya başlar ve kalp nefis için yaşamaya başlar nefsin doyumsuzluğu ise o bedenin iflasına neden olur ve her şey için son olur. Ve bu son insanlığın sonunu getirecektir. ihtiras ve hırs bedeni çürüterek kalbi taşlaştırır.
o yüzden insanların nefislerini dinginlemeleri gerekmektedir. bununda büyük bir irade gerektirdiği aşikardır. bu kontrol ise kalp ve beyinin ortaklaşa olarak huzuru aramasıyla sağlanır eğer amaç; huzur ve sevgi olmazsa bu menzil şaşacaktır. dolayısıyla kalbiniz olduğunu unutmayın, kalp boşuna yaratılmamıştır muhakkak, onunda sesini dinlemeniz arzusuyla, selametle…