Yeni neslin yabancı kültürler altında yaşamayı bir ayrıcalık olarak düşündüğü zamanımız Türkiyesinde Aslolan Türk Sanat Musikisi ve Türk Halk Musikisinin geri planda kaldığına hepimiz tanık oluyoruz.Bu yazımda amacım kesinlikle insanların kulak zevklerine karşı bir eleştiri değildir.Asıl değinmek istediğim nokta Genç neslin kendi kültüründen yoksun yetişmeleri ve kendi kültürlerini aşağılayıcı bir şekilde görmeleridir.Gençler içinde bu durum o kadar çığrından çıkmıştır ki Erdal Erzincan,Neşet Ertaş,Güler Duman gibi çok değerli sanatçıların eserlerini mırıldanan kendi yaş grubuna aşağılık gözüyle bakmaya başlanmıştır.İnsanların kesinlikle zevkleri tartışılmaz fakat kültürü bozacak şekilde yapılan davranışlar fikrimce hoş da karşılanamaz.Bizler yıllarca müzikle iç içe yaşamış bir toplumuz yeri gelmiş Toroslarda hayvan otlatan çobanlar sırtını dayadığı ağaçtan bir saz yapmış yeri gelmiş çocuğunu kaybeden ana oğluna ağıtlarla veda etmiştir.Şimdi etrafımı şöyle bir incelediğimde bu kültürü bozan yabancı kültürlerin yeni nesile neler kattığını az da olsa fark edebiliyorum.Çocuğunu kaybeden ananın ağıtı yok olmuş yerini elde edemediği kız arkadaşının arkasından ağıt(!) yakan insanlar almış.Çobanın sırtını dayadığı ağaçtan yaptığı saz parça pinçik edilmiş yerini milyarlarca dolarlık piyanolar almış.Tabiki bunlarla da kalınmamış Anadolu insanının merhameti,tevazusu,yardımlaşması bir kenara atılmış ve yerini kıskançlık,ego,en iyiye sahip olma duygusu gibi toplum için zararlı ve ayrıştırıcı eylemlere bırakmıştır.