Karşıyaka ile karışık Edip Cansever maviliği… Her sokakta kokunu arıyorum. Saçlarını taradığım tarağı dün sabah gidişinde buldum. Yaşamın kıyısında bir şehirde,bu kalabalık limandaki herkese seni anlatıyorum. Bir başka bakıyorlar. Türkiye’de en büyük suçmuş gibi sevmek,uçmak kadar. Liman vapurlara boşalıyor yarım saatte bir. Sigarama kıyamadığım için binmiyorum vapura. Sen gittiğinden beri bütün sigaralarımı sol elimle içiyorum. Şehir bir uçtan bir uca mavi. Edip Cansever mavisi…
Bir şiirde aramak yetmediğinde seni,bu sokaklarda yürüyorum. Çoğu zaman da hissiyetsiz insanlara anlatıyorum,bir kuş nasıl uçar? İşin ehli olan bir güvercine soruyorum “Nasıl beceriyorsunuz uçmayı yahu?”;yüreğin yükünü attığında ıssız bir boşluğa,sen de uçacak elbet bir başka dünyaya. Güneşlikleri çekili bir evin önünden geçiyorum. Balkonunda bir kadın sigara içiyor. Sen dışında bütün kadınlar,güneşlikleri kapalı evlerinde sigaralarını balkonda içiyorlar. Yoksa sigarayı mı bıraktın?
Gidişinde bulduğum bu ağacın yaprağını. Tuttum defterimin en yazılmayası yerine sakladım. Seni her öptüğümde Türkiye’yi bir uçtan diğerine dolaşırdım. Haliç Tersane’si kapatıldığından beri yalnızım. Öpüşmeyi çok iyi biliyorsun,eyvallah. Ama sevişinde kaçırdığın çok şey var.