- VAZGEÇTİM
Gözlerim kimsesiz bir çocuk,
Sessiz bir ıstırap,
Korkak bir düş.
Gözlerin ığıl ığıl akan bir pınar,
Saklı bir bahçe,
Esrik bir bakış.
Sözlerim kuru bir ağaç,
Ölü bir kırlangıç,
Issız bir ev.
Sözlerin bir bahar esintisi,
Esrarlı bir rüya,
Kızıl bir manzara.
Hoşça kal demiştin. Demiştin de hayat ölü bir güvercin gibi tutuşup yanmıştı. Söyle gitmekle kurtuluşum mu harabım mı oldun? Göğsümde sakladığım hicranlı gülüşlerindi belki mezarım. Hangi rüzgara verdiysem şiirlerimi beni alıp yangınlara götürdü. yaslı ırmaklar gibi mutsuzluğadır artık akışım. Yüreğimin kuytulandığı köşelerde duvar olup ismini işlemiştim içime. Şimdi hangi söz geçirir bunun bıraktığı izi?
Gözlerin hep bilinmez bir renkteydi. Ne vakit baksam bir gün gideceğini fısıldardı. Gittin. Ve her gece yeniden bir talan başladı içimde. Gündüzse gittiğim her yer senin adınla anıldı. Gülüşün kimliğime eklendi. Kimse bilmedi.
Uzaklığını pekiştirdi yollar. Gidişinle yağmura karıştı saçların. Sayıklar gibi seni arıyorum sokaklarda. Korkuyorum beni bir köşe başında ağlıyor bulacaklar diye. Biliyorum saklamak zor olacak, çaresiz kalacağım. Kaldırım taşlarında sıcaklığım kalacak. Peşime düşüp bulacaklar beni. Anlayacaklar seni sevdiğimi. Sessizliğimi üstümden atmaya çalışacaklar. Kahroldum diyeceğim. Bittim.
Viran bir şehirim artık ben. Bir enkazım ardında bırakıp gittiğin. Bakışlarımla küstürür oldum çiçekleri. Nereye yaslansam yıkıldı duvarlar. Kendimle verdiğim her savaşta sana esir düştüm. Ve şimdi ilk kez söylüyorum: “VAZGEÇTİM!”